Hemşirelik, insanı tanıyan ve anlayan, temel sorumluluğu olan yardım etme amacına bakım eylemi ile ulaşan, sağlık gereksinimlerini belirleyen, bakım olgusunu, bakımın yönetimini, ölçme ve değerlendirmesini sağlayan meslektir
Bilim ve sanata dayalı sadece kuramsal içerikli bir meslek olmayan hemşirelik, bakım ve uygulamayı da kapsayan bir meslektir. Çünkü insanlar, sağlık, esenlik, rahatsızlık, hastalık ve ölümle sonlanan yaşam deneyimlerinin herhangi bir noktasında, bakım uygulamalarına gereksinim duyarlar.
Günümüzde hemşirelik bakımının uygulanmasında, bir birey olarak hastanın kendine özgülüğünü göz ardı eden, standartlaştırılmış protokollerden yararlanma eğiliminin giderek yaygınlaştığı gözlemlenmektedir.
Hemşireliğin odak noktasını oluşturan insan, biyolojik-fizyolojik, psikolojik yönleri ile birlikte ailesi, grubu, ait olduğu toplum ve sosyal ilişkileri içinde bir bütündür ve bu bütünün sağlıklı kalabilmesi için karşılanması gereken benzer gereksinimleri vardır. Ancak insan, gelişim süreci içinde, doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı, onu başkalarından ayıran yetenek, güdü, tutum, görüş, inanç, duygusal tepki, biliş biçimleri ve karakter gibi özellikleri doğrultusunda kendine özgü, tek ve biricik bir birey olarak farklılaşır, bireyselleşir.
Bakımda bireyselliğin sağlanması ve sürdürülmesi, bireyi diğer bireylerden ayrıcalıklı kılan ve bireyselliğini oluşturan bu özelliklerinin dikkate alınmasının yanı sıra kendisi ile ilgili kararlara katılımını gerekli kılmaktadır.
Bireyselleştirilmiş bakım, sadece bireysel özellikleri doğrultusunda hemşirelik uygulamalarının bireye özgü hale getirilerek bireyin bakımının verilmesi değil, aynı zamanda bakım verilen hasta bireyin de hemşirenin bu yaklaşımını algılaması ve kendi bakımında da bu algıları deneyimlemesi, hissetmesi ve geri bildirimler ile bunu ifade etmesidir.
Hastaların bireysel özelliklerinin bilinmesi ve bakımın onların bakış açısı ile değerlendirilmesi bakımın kalitesinin artmasında önemlidir.
Bakımda bireyselliğin sağlanması ve sürdürülmesi, hasta bireyin kişisel durum, genel sağlık durumu, kapasite ve karar verme tercihleri gibi etkenler göz ününe alınarak belirlenen sorunların çözümlenmesine yönelik yardım işlevlerinde, girişimlerin bireye özgü planlanarak uygulanması ve hastanın bakım kararlarına katılımının sağlanması ile olasıdır.
HEMŞİRELİKTE BAKIM KAVRAMI
İnsanoğlu doğumdan başlayarak yaşamının her döneminde bakıma gereksinim duymaktadır. Hasta bireyin iyileşmesinin temeli bakımdır, bakım ise hemşireliğin merkezi hatta özüdür .
Bakım uygulamaları bireyin duygu, düşünce ve gereksinimlerine yönelik, onlara içten sevgi ve şefkat verilerek, destek sağlanarak, bireye uygun yapılan uygulamalardır.
Hemşirelere göre bakım; sempati ve saygı, kendini verme, bir çalışma tarzı, motivasyon, iletişim ve gereksinimlerin karşılanması, bilgi ve öğrenme, bireysel yaklaşım, dürüstlük ve samimiyet olarak tanımlanmıştır.
Profesyonel hemşirelik bakımına gereksinim duyulan vakalarda bakım, hastada olumlu sonuçlar elde edilmesinde çok önemli bir unsurdur. Hastanede yatan hastaların memnuniyetini etkileyen en önemli faktörün hemşirelik bakımı olduğu bilinmektedir.
Hemşireler tarafından sunulan bakımı ayırıcı kılan en önemli özellik hemşirelik bakımının bel kemiğini oluşturan hasta-hemşire ilişkisidir. Hemşirelik bakımın bel kemiği incinecek olursa ya da kırılırsa bakım artık hemşirelik için özgün olamaz, çünkü evrensel ve insana özgü bir olgu olan bakım, hemşirelik olmadan da varlığını sürdürebilir. Ancak, hemşirelik bakımı olmaksızın sürdürülen bakımın bilişsel, duyuşsal, ahlaki ve Psikomotor alanları arasındaki organik bağı kopabilir. Bakım, anlam içeriğini yitirmiş bir Kavram ya da teknik becerilerden ibaret bir bakım olarak kalır.
HEMŞİRENİN BAKIM VERİCİ ROLÜ
Hemşireliğin en temel sorumluluğu, bireye ihtiyacı olan bakımı ve yardımı en yeterli şeklide sunmaktır. Hemşirenin bakım verme ve yardım etme gibi işlevlerini yerine getirmesi, mesleki bilgi, beceri ve yeteneklerini kullandığı bağımsız fonksiyonudur. Hemşirenin bağımsız işlevi olan bakım hemşireliğin temelini oluşturur. Birey, sağlık, esenlik, hastalık ve ölümle noktalanan yaşantısının herhangi bir noktasında, bakım ile karşılaşmıştır ya da karşılaşabilir. Hemşireliğin temel amacı; sağlığın korunmasında ve hastalıkların tedavisinde topluma ve hastaya bilgi vermek ve bakımı sağlamaktı.
Çalışma materyalleri insan olan hemşireler ilişkilerin, iletişimin ve riskin yüksek ve yoğun bir biçimde yaşanmakta olduğu bir çalışma ortamına sahiptirler .Sağlık hizmetlerinin en büyük insan gücünü oluşturması ve 24 saat hizmet vermesi bakımından hemşireler çalışma ortamından kaynaklanan pek çok faktör nedeni ile yoğun iş yüküne sahip stresli bir meslek icra etmektedirler.
Hata kabul etmeyen ve insan yaşamı ile doğrudan ilgili olan bir işte çalışmalarının sonucu olarak zaman baskısı, yoğun teknoloji kullanılması, çok fazla kişiyle iletişim kurmak durumunda olmaları, çatışmalara açık bir ortamda çalışmaları, ölümle sık karşılaşmaları, iş yükünün çok olması, hasta sorumluluğu, kronik hastalara bakım verme, işle ilgili stres ve gerginlik, rol belirsizliği, kararlara katılımda oluşan eksiklikler, sosyal desteğin azlığı, bürokrasi, maaş azlığı, mesleğin statü ve prestij sağlamaması gibi Türkiye’de olan olumsuz faktörlerden dolayı hemşirelerde tükenmişliğe neden olmaktadır.
Hemşirelerin çalışma yaşamında karşılaşmış olduğu olumsuz etmenler, hemşirelerin iş verimini, ruhsal ve sosyal yaşantılarını olumsuz etkilemektedir . Bu oluşan olumsuz etmenler ise hemşirelerin verdiği bakımı etkilemekte olup, iş veriminin düşmesine kurumun ekonomik kaybına, iş kazalarının artmasına, hemşirelerin bakım verdiği kişilerin doğrudan risk altında kalmasına ve bakımın standartlaşmasına neden olmaktadır.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ BAKIM
Bireyselleştirilmiş bakımın içeriği, hemşire-hasta etkileşimi sırasında gerçekleşen ve gelişen bakım uygulamalarının çeşitliliğini içermektedir. Bireyin inançları, değerleri, düşünceleri, duyguları, deneyimleri ve tercihlerine göre hemşirelik bakım uygulamalarının uyarlanması bireyselleştirilmiş bakım olarak açıklanmaktadır. Bireye özgü bakımın sağlanması ve sürdürülmesinde, bireyi ayrıcalıklı kılan ve bireyselliğini oluşturan özelliklerinin dikkate alınmasının yanı sıra kendi bakımına ilişkin kararlara katılımının sağlanması önemlidir.
Bireyselleştirilmiş bakımın dayandığı temel değerler, bireyin benzersizliğini ve bireysel Gereksinimlerini karşılamak üzere hemşirelik bakımının uyarlanmasının önemini vurgulanmaktadır.
Bireyselleştirilmiş bakım yaklaşımını benimsemiş hemşireler, hastalarının kendi başına eşsiz bireyler olduklarının farkındadırlar ve bireylerin deneyimlerini, davranışlarını, düşüncelerini ve algılarını dikkate alarak, bakım planlarını birey ile birlikte gerçekleştirmektedirler. Bu sayede hemşire, hastanın durumunu iyi anlayabilir ve akut gelişebilecek problemleri daha kolay fark edebilmektedir.
Bireyselleştirilmiş bakım sayesinde bireyin önemsendiğini ve birey olarak dikkate alındığını hisseder.
Bireyin memnuniyetinin, yaşam kalitesinin, otonomisinin, fiziksel ve mental sağlığının artmasını sağlar.
Züleyha Öztürk
Süleyman Demirel Üniversitesi Hemşirelik 3.sınıf