YANIK NEDİR?
Yanık; hasarın deri-derialtı dokularda oluştuğu, fakat derinliği, yüzey alanı, yanığı oluşturan sebeplere bağlı olarak tüm vücudu etkileyen fizyopatolojik bir süreçtir. Öncelikle bu konudaki en önemli hedef, yanık konusunda koruyucu hekimlik alanında yapılacak programlar ve aile eğitimi ile yanık görülme oranının düşürülmesi olmalıdır. Yanıkla ilgili yapılan araştırmalara göre yanık en çok çocuklarda ve ev ortamında olmaktadır.
Yanık hastasının anamnezi alınırken ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir. Anamnezde yanığın oluş şekli ve temas süresi önemliyken muayene bulgularında yanığın genişliği, derinliği ve yanan vücut bölgesi önem taşımaktadır. Hastaya erken dönemde uygun müdahele ile oluşan yanığın derinleşmesi, enfeksiyon, sıvı kaybı önlenebilirken, ileri dereceli yanıklar için uygun tedavi planı hazırlanmalı ve gerekli merkezlere yönlendirilmelidir.
ANAMNEZ
Yanığın hikayesi alınırken; yanığın oluş şekli, maruz kalma süresi, etken maddeye (alev, sıvı, gaz, kimyasal ajanlar vb.) yönelik sorgulama yapılır. Hastanın fizik muayenesinde yanığa eşlik eden genel muayene bulguları ile ilgili daha ayrıntılı değerlendirme yapılır. Özellikle kimyasal yanıklarda nedene yönelik antidot* tedavisi gerekebileceğinden yanığın hikayesi önemli rol oynar.
*WHO’ya göre: Spesifik bir xenobiotiğin toksik etkisini veya etkilerini ortadan kaldırmak ya da nötralize etmek için kullanılan tedavi edici maddelere antidot denir.
YANIKLI HASTAYA YAKLAŞIM VE TEDAVİ
İlk muayenede yanan giysiler hızlıca çıkarılır. Saat, küpe, yüzük gibi takılar ilerleyen süreçte ödem sebebiyle turnike etkisi yapabileceğinden çıkarılır. Yanık yarası derinliği, genişliği ve yeri açısından değerlendirilir. Yanığın derinliği bize derinin ve deri altı dokuların hangi katmanına kadar hasar oluştuğu hakkında bilgi verir.
BİRİNCİ DERECE YANIK:
En sık güneş etkisiyle veya ani gaz alevlenmesi sonucu oluşur ve epidermis seviyesinde yüzeyeldir. Kırmızı renkli, basmakla solan, dokunmakla ağrılı olan bu yanıklar tipik olarak 3-4 günde skarsız şekilde iyileşir. Yaralanmadan sonraki birkaç gün içinde devitalize epitelyum kabuklaşır. Hastalar en çok ağrıdan şikayetçidir (Resim1).
İKİNCİ DERECE YANIK:
Çok sıcak sıvılar ile temas ya da yüksek ısılı metallere-aleve kısa süreli temas sonucu ortaya çıkar, Epidermisin tamamı ve dermisin bazı katları yanıktan hasar görmüştür. En karakteristik görüntüsü içi sıvı dolu büllerdir. İkiye ayrılır; yüzeyel (superficial ve middermis) ve derin (dermisin daha derin kısmı) kısmi kalınlıkta yanıklardır. İkinci derece yüzeyel yanık yaraları pembe veya kırmızı, ıslak, ağrılıdır. Künt dokunma hissi ve kapiller dolum mevcuttur, 10-14 günde iyileşmesi beklenir. Derin dermal yanıklar kiraz kırmızısı renkte, yüzeyi kurudur, künt duyu hissi, kapiler dolum yoktur. Enfeksiyon gelişmezse 3 ile 8 hafta arasında genellikle iyileşirler. İyileşme süresinde uzun inflamatuar sürecinden dolayı bu yanıklarda kötü skar (soluk renkli hipertrofik) oluşumuna eğilim vardır (Resim2).
ÜÇÜNCÜ DERECE YANIK:
Bu tür kalınlıktaki yanıklar derinin tüm katlarını içerir, kuru görünümü, kayışımsı eskar vardır ve duyusuzdur ve bu yanıklarda cerrahi tedavi olmaksızın skar gelişimi, sepsis, mortalite riski artar. Hem dermal hemde epidermal yapılar canlılığını yitirmiştir, ancak yara kenarından tekrar epitelize olurlar. Bu nedenle geniş alanlı yanıklarda bu süreç aylarca sürebilir veya epitelizasyon hiçbir zaman gerçekleşmez (Resim 3).
DÖRDÜNCÜ DERECE YANIK:
Yanığın kas, tendon ve kemikleri de etkilediği oldukça derin bir grubudur. Geniş ve kapsamlı bir cerrahi girişim gerektirir, flep cerrahisi ile defektler kapatılır veya bazı olgularda amputasyon gerekir.
YANIK GENİŞLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yanık yüzdesinin hesaplanmasında özel tablolar kullanılmaktadır fakat pratikte en fazla kullanılan 9’lar kuralıdır. Pratik hesaplamada, hastanın parmakları bitişik olarak elin ayası ile birlikte yüzeyi, toplam vücut yüzey alanının %1’i olarak kabul edilebilir. (Şekil 1 ve Şekil 2) Çocuklar için Lund Browder sınıflaması gibi daha hassas diyagramların kullanılması daha uygun olacaktır.
Bu yazımda sizlere yanık yarasından, derecelerinden ve değerlendirme biçimlerinden bahsetmeye çalıştım. Umarım sizler için bilgilendirici bir yazı olmuştur.
EtkinKampüs, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği etkinliklerle sadece akademik değil, aynı zamanda mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Etkin Kampüs’ün öğrencilere sunduğu fırsatlar, onların alanlarındaki potansiyelini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oluyor.
Kampüs temsilciliği hakkında detaylı bilgiye erişmek için tıklayın.
Tüm etkinliklere ulaşmak için tıklayın.
YAZAR:Melek Zübeyde Zengin
İstanbul Nişantaşı Üniversitesi – Hemşirelik – 3. Sınıf
KAYNAKÇA:
- Kurt Özkaya, N., Alğan, S., & Akkaya, H. (2014). Yanıklı Hastanın Değerlendirilmesi ve Tedavi Yaklaşımının Belirlenmesi. Ankara Medical Journal, 14(4). https://doi.org/10.17098/amj.10837