Prekonsepsiyonel Bakım Hizmetleri
Herkese merhaba 😊 Sizlere anne ve bebek sağlığı için gebe kalmadan önceki dönem sağlık hizmetlerinde dikkat edilmesi gereken konulardan bahsedeceğim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Doğum öncesi dönem ,bir bebek bekleyen anne için en heyecan verici ve sabırlısın bir dönemdir. Bu dönemde anne adayının sağlığını korumalı ve bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlamak için gebelik öncesi zarar verici konulara dikkat etmelidir.
Prekonsepsiyonel bakım, gebelik öncesi dönemde önleme ve yönetim yoluyla bir kadının sağlığına veya gebelik sonuçlarına yönelik biyomedikal, davranışsal ve sosyal riskleri tanımlamayı ve değiştirmeyi amaçlayan bir dizi müdahaledir. Yeterli prekonsepsiyonel bakım, erken doğum ve perinatal ölüm gibi olumsuz perinatal sonuç risklerini azaltır. Henüz, evrensel sağlık hizmetleri sistemlerinde bile gebelik öncesi bakıma erişim eşit değildir. Özellikle engelli kadınlar, gebelik öncesi bakım da dahil olmak üzere sağlık hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerden yararlanma konusunda fiziksel, sosyal ve/veya kültürel eşitsizliklerle karşılaşabilmektedirler. Engelli kadınlar gebelik sürecinde de engeli olmayan kadınlara göre daha fazla gebelik komplikasyonu ve olumsuz anne ve bebek sonuçları ile karşı karşıya kalırlar. Engelli kadın popülasyonunun prekonsepsiyonel sağlık ihtiyaçlarını ele almak; gebelik sonuçlarını optimize etmek ve anne ve bebek sağlığını en üst düzeye çıkarmak için önemli bir stratejidir. Bu kapsamda, engelli kadınlar için gebelik öncesi bakım ve danışmanlık, gebeliğin tıbbi, psikolojik ve sosyal etkilerini ele almalıdır.
Prekonsepsiyonel bakım, toplumun sağlık sonuçlarını iyileştirme potansiyeli açısından giderek önem kazanan bir alandır. Prekonsepsiyonel sağlık bakımı, doğurganlık bilinci ve gebeliği planlama kültürü geliştirmekte, sağlıklı bir gebelik için anne ve baba adaylarını hazırlamakta, maternal ve fetal
sağlığı, dolayısıyla toplum sağlığını geliştirmekte, erken tanı ve tedavi imkânı sağlamakta, kadın ve erkeğe yaşam boyu olumlu sağlık alışkanlığı ve davranışı kazandırmaktadır. Prekonsepsiyonel bakımı hizmetinde sağlık profesyonelleri; anne ve baba adaylarına, fiziksel, psikolojik ve sosyal anlamda bütüncül bir bakım hizmeti sunarak, maternal ve fetal sağlığı tehdit eden riskleri kontrol altına almak/önlenmek, sağlığı korumak, desteklemek ve tüm bunlara yönelik hizmet sunmayı hedeflemelidir.
- PREKONSEPSİYONEL SAĞLIK BAKIMI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR
Doğurganlık Bilinci Kazanma
Doğurganlık bilinci, kadın ve erkeklerin üreme organlarının yapı ve fonksiyonları arasındaki ilişkiyi ve doğurganlığı bilmeleri şeklinde tanımlanmaktadır. Doğurganlık bilinci, bireysel doğurganlığın yaş ile ilişkisini anlamak üzerine temellenen, ayrıca; genetik ve yaşam tarzı faktörlerine dayanan bir eğitim ile sağlanabilmektedir.
Maternal Yaş
On sekiz yaş ve altı gebeliklerin sonucunda preeklampsi, baş-pelvis uygunsuzluğu, abortus, zor veya preterm eylem, doğum sonrasında kanama, düşük doğum ağırlıklı bebek ve bebek ölüm hızının arttığı bildirilmektedir. Adölesan yaş, gebeliğe yönelik bilgi ve deneyimlerin yetersiz olması, psikolojik olarak gelişmemiş olma ve duygusal durumun değişken olması açısından bu dönemde danışmanlığın önemini vurgulamaktadır. Otuzbeş yaş üstünde gerçekleşen doğumlarda kalp anomali riskleri vardır. 40 yaşın üzerindeki babalarda sperm kalitesinin azaldığı ve otozamal hastalık riskinin arttığına dair kanıtlar mevcuttur.
Gebeliklerin Planlanması
Gebeliklerin yarısını planlanmamış gebelikler Oluşturmaktadır. Aile planlaması prekopnsepsiyonel danışmanlığın temel yönüdür. Gebeliğin uygun zaman aralığında planlanması için etkili kontrasepsiyon sağlanması ve kadınlara 18 aydan önce tekrar gebe kalmanın riskleri hakkında bilgi verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Kronik Hastalıkların Yönetimi
Kadının mevcut kronik hastalıklarını kontrol altında tutmak önemli olduğu kadar, önceden farkına varılmayan, sağlık sorunlarının da tanılanıp tedavisinin yapılması gerekmektedir. Diyabet, hipertansiyon, kanama ve pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyon hastalıkları, epilepsi ve astım gibi hastalıkların yönetimi, gebeliğe olan etkileri nedeniyle konsepsiyon öncesi sağlanmalıdır. Maternal obezite ve maternal diyabetin, gestasyonel diyabet, preeklampsi, obstetrik müdahale riski ve konjenital anomalili bebek sahibi olma riski ile ilişkili olduğu belirtilmektedir.
Materyal İlaç Kullanımı
Prekonsepsiyonel dönemde kullanılan bazı ilaçlar, konjenital defektlere neden olabilmektedir.
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar
Prekonsepsiyonel dönemde CYBE’lerin mutlaka değerlendirilmesi gerektiği bildirilmektedir. Chlamydia trachomatis enfeksiyonunun, maternal ve fetal sağlığı olumsuz etkileyerek, preterm eylem, düşük doğum ağırlığı ve ölü doğum gibi olumsuz doğum sonuçlarına neden olduğu belirtilmektedir.
Beslenme Durumu
Sağlıklı beslenme, genel sağlık için kilit bir bileşendir ve prekonsepsiyonel dönem kadınların diyetlerini iyileştirmeleri için ideal bir zamandır. Prekonsepyionel dönemde var olan sağlıklı beslenme alışkanlıkları, gebelikteki sağlığı doğrudan etkilemekte, maternal ve fetal sağlık üzerinde ise uzun vadede etkili olmaktadır. Günlük multivitamin alımının sadece nöral tüp defektlerinden koruma sağlamakla kalmayıp aynı zamanda ekstremite defektleri, orofasiyal defektler, kardiyak defektleri ve diğer anomalileri azalttığı bilinmektedir.
Folik Asit Kullanımı
Nöral Tüp Defekti gibi konjenital anomalileri yaklaşık %75’ini önlenmesi açısından, gebelik planlayan kadının konsepsiyondan 3 ay önce folik asit başlanarak, gebelikten sonra da 10-12 hafta kullanılmaya devam edilmesi ve günlük 0,4- 1,0 mg tüketilmesi önerilmektedir.
Egzersiz/ Fiziksel Aktivite
Fiziksel aktivite, koruyucu sağlık davranışı olmakla birlikte, yararlarının yanı sıra diyetten bağımsız olarak kilo alımının önlenmesinde önemli bir role sahiptir. Fiziksel aktivite, maternal yaşam tarzı değişiklileri içerisinde yer almaktadır ve PSB’nın önemli bir bileşenidir.
Maternal Beden Kitle İndeksi
Dünyada, orta ve yüksek gelirli ülkelerde, kadınların %50 kadarı gebe kaldıkları zaman fazla kilolu veya obezdir. Türkiye’de ise, üreme çağındaki her dört kadından biri obezdir (TNSA, 2018). Beden kitle indeksinin 25 kg/m2’ nin üzerinde olması maternal ve fetal risklerin artmasına neden olmaktadır.
Sigara/ Alkol ve Madde Kullanımı
Sigara kullanan annelerin dokularında ve fetüste oksijen kullanımı azalmaktadır. Sigaranın, düşük doğum ağırlıklı yenidoğan, plasenta previa, ablasyo plasenta, perinatal kayıp, erken membran rüptürü, yenidoğanda işitme sorunları, astım gibi kronik akciğer hastalıkları, davranış bozuklukları, ani bebek ölümleri gibi çok komplikasyonları mevcuttur.
Çevresel Riskler ve Teratojenler
Anne ve baba adaylarının herhangi bir yerde toksik, zararlı madde, kimyasal ajan, viral enfeksiyon, kedi-fare pisliği gibi teratojenlere maruz kalması, özellikle gebelik öncesi ve organogenez aşamasında çok önemli embriyonal-fetal sorunlara neden olabilmektedir.
Bağışıklama
Prekonsepsiyonel dönemde annenin aşılanma durumunun güncelliği değerlendirilmelidir. Aşılamanınbaşlıca amaçları; kadını gebelik esnasında fetüste oluşabilecek konjenital malformasyon, büyüme geriliği ve ölü doğuma sebep olan varisella, rubella gibi enfeksiyonlardan korumak, preterm eylem ve prematüriteyi azaltmak, gebelikte daha şiddetli seyreden influenza gibi hastalıklardan koruma ve doğum sonu erken dönemde bebeği korumaktır.
Oral Sağlık
Periodontal hastalıkların, sistemik düzeyde gebelik sonuçlarını olumsuz etkileyebilecek bir inflamatuar yanıt oluşturduğu bilinmektedir. Türkiye’de periodontal hastalıkların sık görülmesi ve gebeliği olumsuz şekilde etkilemeleri nedeniyle ağız hijyeni ile ağız sağlığının değerlendirilmesi ve bakımı PSB’ı kapsamında 100 Temizkan Sekizler ve Daşıkan Hemşirelik Bilimi Dergisi olması gerektiği belirtilmektedir. Ganganna ve Devishree’nin (2017) diş hekimlerinin ve jinekologların oral sağlık ve düşük doğum ağırlığı ilişkisi ile ilgili görüşlerinin araştırıldığı çalışmalarında, katılımcıların %79’unun periodontal sağlık ve düşük doğum ağırlığı arasındaki ilişki konusunda hemfikir olduğu saptanmıştır.
Aile İçi Şiddet ve Partner Şiddeti
Kadına yönelik şiddet, her toplumda görülen evrensel bir sorundur. Gebelikte şiddet, hem anne hem de fetüs sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Şiddetin farklı bir boyutu olan cinsel şiddet ise, eşin fiziksel güç kullanmadan cinsel ilişkiye girmeye zorlaması veya baskı yapması gibi bir dizi davranışı içermektedir. Üreme zorlamasının en yaygın biçimleri arasında kontraseptif yöntemlerin sabotajı, gebelik zorlaması ve gebelik baskısı yer almaktadır. Ev içi şiddetin, PSB’a erişimi engelleyeceği belirtilmektedir.
Mental Sağlık
Gebelik öncesi ruh sağlığı bozuklarının, bilişsel ve duygusal sağlık üzerine olan olumsuz etkilerinin yanı sıra, preterm eylem, düşük doğum ağırlığı ve emzirmeye geç başlama, perinatal depresyon, olumsuz anne-bebek bağlanması gibi etkileri mevcuttur. Perinatal ruhsal bozuklukların sıklığının artması ve bunların anne ve çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle prekonsepsiyonel dönemde ele alınması gereken bir durumdur.
Özetle;
Bakımı en güzel bir şekilde doğru bilgileri açıklayıcı ve gebenin anlayabileceği şekilde anne ve bebeğin her halden tam iyilik halinde olmasıdır.Anne ve bebeğin sağlığını korumak ve gelişimini desteklemek açısından hayati öneme sahiptir.Anne adaylarının ,doğum öncesi dönemde uzman tıbbi danışmanlık alması ve önerilen adımların takip etmesi önemlidir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.🦋☺️
Ümran Akkuş
İstinye Üniversitesi Ebelik Bölümü
2. Sınıf Temsilcisi