Atoni ve Postpartum Kanama
Herkese tekrar merhabaa. Bugün Atoni Ve Postpartum Kanama hakkında konuşacağız. Bol bilgili keyifle okuyacağınız bir yazı olmasını diliyorum. Keyifli okumalar.
Bildiğimiz üzere gebelik ve doğum kadın vücudunda hem fizyolojik hem de psikolojik olarak büyük değişimler yaratan bir süreç. Bu süreç doğru yönetilemediğinde ne yazık ki bazı komplikasyonlar gelişebilmekte ve hatta anne ölümlerine sebebiyet verebilmekte.
Atoniye bağlı postpartum kanama anne ölümlerinin başta gelen sebepleri arasında yer alıyor. Kontrol altına alınamadığında çok ciddi seviyelerde olabilmekte. Peki gelin birlikte öğrenelim bakalım neymiş atoni ve postpartum kanama.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre doğum sonu kanama (DSK); doğum sonu 24 saatte vajinal doğumlardan sonra 500 ml, sezaryenlerden sonra 1000 ml’den fazla kan kaybı olması postpartum kanama olarak tanımlanmaktadır.
Daha detaylı inceleyecek olursak her gebede doğum esnasında aşırı kan kaybı görülebilir ancak gebelik döneminde veya öncesinde anemi veya ek bir hastalığı olan kadınlarda postpartum kanama görülme riski daha fazladır. Postpartum kanamanın en sık iki nedeni vardır: Atoni ve alt genital kanalda yaralanmalar.
Normal bir doğumdan sonra uterus kasları kasılarak plesantanın ayrıldığı yerdeki açık kalan damar uçlarını sıkıştırır ve kanamayı engeller. Ancak uterin atonide, uterus kasları etkili bir şekilde kasılamaz ve damarları sıkıştıramaz. Bunun sonucunda kanama görülür. Uterus muayene edildiğinde yumuşak ve gevşek olarak hissedilir. Uterin atonide kanama çok miktarda ve hızlı değildir. Aksine yavaş ve süreklidir. Doğum sonrasında pedde hiç kanama görülmezken uterus kavitesinde kan toplanmış olabilir. Ve annede şok tablosuyla kendini gösterir.
- Uterin atoni ve postpartum kanamanın nasıl önüne geçebiliriz?
Plasenta henüz çıkarılmamış ise
- Plasenta çıkartılırken kontrollü kord traksiyonu uygulanır.
- Eğer kanama devam ediyor ve plasenta çıkarılamıyor ise plasenta elle çıkarılır ve plasenta parçalarının kalıp kalmadığı kontrol edilir.
- Plasenta elle de çıkarılamıyor ise cerrahi olarak müdahale gerekir ve gerekli bildirimler yapılarak hazırlık yapılır.
- Antibiyotik tedavisi başlanır.
Plasenta çıkarılmış ise
- Plasenta ekleri tam ise fundus masajı yapılır ve kanama açısından takip edilir.
- Plasenta ekleri tam değilse serviksin durumuna göre plasenta ekleri elle veya küretle çıkarılır. Uygun antibiyotik tedavisine başlanır.
Ayrıca birçok klinikte 0.2 mg ergonovin veya metilergonovin rutin olarak IV/IM uygulanır. Çoğu zaman 1000 ml Ringer Laktat veya serum fizyolojik içine 20 ampul oksitosin dakikada 10 ml gidecek şekilde verildiğinde ve etkili fundus masajı uygulandığında doğum sonrasında görülen kanama kısa sürede kontrol altına alınabilmektedir.
Her kadın için kendi doğumu eşsizdir ve bunun yönetilmesinde ona destek olmak biz ebelerin en önemli görevidir. Tüm doğumların sorunsuz, sağlıklı bir gebelik süreci, doğum ve doğum sonrasında sağlıklı ve mutlu birer anne, bebek ve ebeyle sonuçlanması dileğiyle. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Merve Köklü
Kocaeli Üniversitesi Ebelik Bölümü
3. Sınıf Temsilcisi