Açıklanamayan Diyar; Rüyalar
Doğduğumuz andan bu yaşlarımıza kadar binlerce gece geçirdik. Her gece olmasa da hepimiz onlarca rüya gördük. Kimisini hatırladık; kimisini, “Ya ben bir şey gördüm de neydi?” diye düşünüp durduk. Peki nedir bu rüyaların mantığı biz neler görüyoruz ya da neleri yaşıyoruz? Rüyalardan önce uykumuz hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Neden uyuruz ya da uyurken neler yaşarız bunlar öğrenmeliyiz.
Dağlardan umarsızca atladığımız rüyalar :/
Uyku aslında 2 evreden oluşur. REM evresi ve non-REM evresi. REM yani Rapid Eye Movement (hızlı göz hareketleri) adını verdiğimiz evrede vücudumuz ve tüm kaslarımız, gözlerimiz hariç, çalışmayı durdurur bir nevi felç geçirmiş sayılırız. İşte dağlardan atlayıp yalın ayak ateşlerde yürüdüğümüzü gördüğümüz rüyalar buradan çıkar. Bazen rüyalarımız saçma bilinçaltı ürünleri olarak gelirken bazıları çok gerçekçi hatta yaşadığımıza emin olduğumuz anılar olarak görünür. Bunun sebebi beyinin rüya esnasında hafıza tazeleme ve zihin temizliği yapmasından kaynaklıdır. Aslında beynimiz biz rüya gördüğümüzü sanarken anılarımızdaki “boşlukları” doldurmakta ve yenileri için yer açmak adına gereksiz kısımları silmektedir. Bu sürede bilincimiz en açık döneme denk geldiği için gördüğümüz rüyalar son derece gerçekçi gelmeye başlar.
Rüyalar hafızayı mı koruyor?
Yapılan araştırmalar sonucunda rüya görmenin hafızayı koruduğu kanıtlanmıştır. REM uykusu esnasında uyandırılan kişilerin hafızalarının gerilediğini ve hatırlamalarda güçlük çektiği gözlenmiştir. Bunun sebebi REM uykusunun bir nevi beyin güncellemesi olduğunu düşünürsek uyandırıldığımızda güncelleme eksik ya da hatalı yüklenmiş olmasından kaynaklıdır.
İkinci evre ise non-REM evresi; bu evrede gördüğümüz rüyalar parça parça ve anlamsız olur bu sebepten gördüklerimizi ya fark edemeyiz ya da hatırlayamayız diğer adının “düşsüz” uyku olmasının nedeni budur. Dolayısıyla bu evrede göz hareketlerinin de olmadığını anlamaktayız. Aynı zamanda non-REM evresinde kalp basıncımız ve nefes alıp verişimiz yavaşlamaya başlar yani tüm vücudumuz tam uyku moduna geçer aslında yarı ölü sayılırız. Bu evre kendi içinde üç gruba ayrılır; önceki evreden şimdiye geçiş, gün içerisinde öğrenilen şeylerin belleğe aktarılması, vücudumuzdaki organizmaların kendisini yenilemesi.
Sağlıklı bir yetişkinin REM evresi 10-35 dakika arası sürerken non-REM evresi geriye kalan tüm süreyi kapsar. Bir gece boyunca yaklaşık 6-7 defa REM evresine girilir. Uyuduğumuz zamanın kontrolü ise 3 non-REM ve 1 REM sırasıyla gerçekleşir. Bu devir daim esnasında bize asır gibi gelecek rüyalar görür özlem duyduklarımızla bir nebze vakit geçirmeye çalışırız. Yanıtı bulunamamış birçok soru barındıran uyku hakkında bildiklerimiz okyanusta bir damla da olsa bizi tatmin etmeye yetecek düzeydedir; en azından yetinmek zorundayızdır.
Bu kadar uykudan bahsetmişken hafif bir mayışma gelmiştir elbet. O zaman sizi uçsuz bucaksız rüya alemine kanatsız bir şekilde gökyüzü yolculuğuna uğurlayalım.
Hey üniversiteli! Yazı verimli geçirmek için bir tatil planın var mı? Kalabalık bir ekiple yaz tatili yaparken kariyer gelişimini desteklemeye ve network’ler oluşturmaya ne dersin?
Buraya tıklayarak sen de bütçene uygun, unutulmaz bir deneyimle yazını renklendirebilirsin! Summer MeetUp’ta seni de aramızda görmeyi çok isteriz 🙂
Şu yazılar da ilgini çekebilir:
https://www.etkinkampus.com/universite-yillarinda-yapilmasi-gerekenler-listesi/2021/06/16/
https://www.etkinkampus.com/bir-kendini-kesfetme-yolculugu-kamp-yapmak/2021/06/15/
https://www.etkinkampus.com/ataturkun-her-turk-gencinin-okumasini-onerdigi-5-kitap/2021/06/12/