‘’Yıl bitmeden, aralık ayına not bırakalım!’’
Kışa ve beyaza açılan bu büyülü ay, bize tertemiz bir sayfa da getirsin.
Soğuğa ve kasvete açılan bu büyülü ay, bize sıcakla ısınmayı da öğretsin.
Yılın son demleri olan bu ay; bize kurtulmayı, öğrenmeyi, kabullenmeyi, keşfetmeyi de sağlasın.
Hepimizin sakladıkları var en derinlerinde. Söyleyemediği, korktuğu, utandığı ve belki de kendinin bile saçma olduğunu düşündüğü. Ama sana bir sır vereyim mi? Hiçbiri değil. Bu ay bunlardan kurtulman için sana birkaç önerim var. Bilinmedik öneriler değil. Evreni yeniden keşfetmiş triplerine girmeyeceğim elbette. Hatırlatmak boynumun borcu olsun sadece.
Bu ay yapman gereken ilk madde; düşünmek. Bütün yıl yaşadıklarını, yaşayamadıklarını, yaşamak isteyip fırsat bulamadıklarını, koşuşturmalarını, boş zamanlarını, hayatına giren – çıkan insanları, yediğin kazıkları, sevildiğin, güldüğün, ağladığın ve hatta sinirlendiğin bütün bu anları düşün. Tek tek yaz. Yaz ki, mürekkep kağıtla birleşip imza olsun senin için.
Filtreleme yap. Hayatında sana zarar verdiğini düşündüğün, kırmamak için alttan aldığın, sana iyi gelmeyen kim varsa hayatından çıkar. Onları sevmeye devam edebilirsin. Ama sevginin her şeyin üstesinden gelemeyeceğinin masallarda kaldığını artık bence sen de çok iyi biliyorsun. Cesaret etmek çok zor, biliyorum. Her zaman en zor olan ilk adım değil midir yine de? Yapabilirsin, güveniyorum sana.
Boş vakitlerini değerlendir. Şimdi şair burada ne demek istiyor hemen açıklayayım; kitap okumak, dizi – film izlemek elbette ki çok büyük artılar. Yapmak büyük bir kazanç değil fakat yapmamak, çok büyük bir kayıp. Yaşadığın şehirdeki ücretsiz sergi ve sanat merkezlerini gez mesela. Görmediğin müzeleri, tarihi yerleri gör. Deniz varsa eğer şehrinde, sahildeki bir bankta otur ve dalgaları dinleyerek pamuk şeker ye. Ne bileyim, evinde değil bir mekana git çay iç orada dersini çalış. Ama gün sonunda yaptığın her şey dolu dolu olsun ve sana iyi gelsin. Kendini iyi hisset. İyi hissetmiyorsan bile, en azından hisset.
Gelelim en önemli ve benim uzun yıllardır yaptığım bir aralık ayı uygulamasına. Şaşırtıcı bir şey söylemeyeceğim ama belki sen de yapmak istersin. Yeni yıldan beklentilerini, kendinde değiştirmek istediklerini, kendine eklemek istediklerini, hedeflerini, umutlarını, en uçuk hayallerini maddeler halinde bir kağıda yaz. O kağıdı katla ve ertesi yıla kadar hiç dokunma. Bana inan, ertesi yıl bu zamanlar o kağıdı açtığında, yazdığın maddelerin çoğuna tik koymuş olacaksın. Hatta bunu yaptığına sen bile şaşıracaksın.
Kendine olan sorumluluğunu sen üstlenmezsen, kimse üstlenmez.
Yeni yıl sana büyük umutlarla gelsin. Aşk istiyorsan aşk, başarı istiyorsan başarı, güç istiyorsan güç, sevgi istiyorsan sevgi, umut istiyorsan umut getirsin. Gün sonunda ne yaşamış olursan ol her daim kahkaha atabileceğin bir sebebin başucunda olsun. Şans ve sağlık gölgen gibi peşinden hiç ayrılmasın. Ne yaşarsan yaşa iyi birisi olmaktan da vazgeçme bence. Pollyanna değilim ama, kötü olmak çok kolay. Önemli olan kötü olmamak için bütün gücünü kullanmak.
O zaman, hoş geldin aralık. Hoş geldin başlangıcın sonu. Uğurlu gel.
ALEYNA GÜNTOP