Diş hekimi korkusu ya da diş hekimine randevu alma , muayene olma gibi aslında içinde diş hekimi geçen herhangi
bir konu kolaylıkla insanlarda endişeye, korkuya yol açabiliyor. Tabii ki bunun da bir adı var.
Dentofobi yani kısaca diş hekimi fobisi. Öncelikle şunu söyleyebilirim yalnız değilsiniz bu çok yaygın bir kaygı haline geldi. Dünya nüfusunun %23`ü diş hekimine gitme konusunda korku problemi yaşamaktadır. Bu durumun çok çeşitli sebepleri olabilir haliyle ; geçmişte yaşanılan kötü bir deneyim, iğne korkusu, tedavi süreci aslında uygulanacak tedavinin acı, ağrı verebilme endişesi gibi sıralanabilir. Aslında yaş fark etmeksizin bu durum yaşanabiliyor ama bugün çocuklarda diş hekimi fobisi ve hekimlerin yaklaşımından bahsedeceğiz.
Öncelikle çocuk diş hekimliği adına uzmanlık alan bölüm pedodonti ana bilim dalı ve hekimlere de pedodontist denilmektedir. Ama bir çocuk için diş hekimi veya uzman diş hekimi pek de önemli olmuyor. Belki de bizim aklımıza gelmeyecek noktalara takılıp kendilerinde travmaya sebep olabilirler. Onların deyimiyle “dişçi koltuğu “genelde ilk söyledikleri ve kaygılanmalarına yol açan durum. Bunun yanı sıra muayene esnasında kullanılan materyallerin rengi çok tuhaf bir şekilde korkmalarına sebep olabiliyormuş. Sanırım daha cıvıl cıvıl bir şey hayal ediyorlar. Kendimce en beklemediğim ve etkilendiğim durum bu oldu. Onların hayal dünyasını anlamak hatta anlamaya çalışmak ne kadar istesek de tam anlamıyla olmuyor maalesef. Herkesin söylediği iğne korkusunu az çok tahmin etmişsinizdir. Bu hepimizin ortak kaygısı olabilir. Ne yazık ki. İğne kullanmak sadece diş hekimliği adına olmadığı için belki de fazlasıyla bizi endişelendiriyor olabilir. Hastalık durumları da çocuklarda ciddi travmalara yol açabilir. Tedavi sırasında kullanılan iğne ,aşı , serum gibi şurup ve hap ‘a oranla daha tatsız ve acı veren bir süreç olduğu için çok normal olarak hoşlanmıyorlar. Bir başka korktukları durum hekimlerin maske takması. Yani jest ve mimiklerimizin çocuklara karşı ne kadar önemli olduğunu anlamış oluyoruz. Aslında çok basit şeyler ama beklenileni anlamak bir hekim adına da kolay olmayabilir. Çocukların beklentisi sevecen bir tavır. Bilmedikleri bir ortamda meraklı ve ilgili oluyorlar ve ilk tecrübeleri kaygılı olunca onların hafızasında ürktükleri , hoşlanmadıkları bir yer olarak kalıyor ve daha sonra bu korkuyu yenebilmeleri daha zor hale geliyor. Bu yüzden ilk deneyimleri ne kadar iyi geçerse sonrasında daha iyi tepkiler verebilirler.
Bu gibi durumlarda bir hekimin çocuklara yaklaşımı nasıl olmalı sorusu ise yazımızın en önemli kısmı diye düşünüyorum. Onların bu korkuyu yenebilmesi daha çok bizim tavrımızla mümkün olacaktır. Güven duymaları , sevebilmeleri, anlamaları için sorumluluk hekimlere ve ailelere düşüyor. Onların her duyguyu en içten şekilde yaşamaları çok doğal. Ve korku da bunlardan bir tanesi. Öncelikle ben ailelerin de yaklaşımının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Onlar çocuk ve bir şeyleri düşünmeden ,zihinlerinde kurguladıkları gibi hissedip yaşıyorlar lütfen bu bilinçle bekledikleri gibi her anlamda sevecen zorlama olmayan bir tavırla yaklaşalım. İlk başta güvendikleri ebeveynleridir ve onların onayları ya da korkulacak bir durum olmadığını sözleriyle ve davranışlarıyla hissettirmeleri gerektiğine inanıyorum.
Hekimlerimizin ise öncelikle ılımlı bir şekilde karşılamaları koşullara göre maske olmadan daha içten olabilir. Çocuklara karşı en anlayışlı şekilde davranmaları , tedavi süresi konusunda daha olumlu aceleci olmayan bir tavır sergilemeleri, hastaların sorularını sabırla cevaplamaları, daha güven veren bir tavırla yaklaşmaları, kullanılan materyalleri çocukların anlamalarını sağlamaya çalışmaları, daha ciddi travmalar karşısında belki bir oyun atmosferi yaratmaları gibi yaklaşımlar sergilemeleri bunun yanı sıra şartlar mümkünse ortamın çocukların ilgisini çekebileceği şekilde dizayn etmek, belki muayene öncesi oyun odası kurmak yani doktor algısından uzaklaşmalarını sağlamak çocuklarda önce bu durumun korkulacak bir şey olmadığını hissettirip sevmelerine olanak sağlayacağını düşünüyorum. Gün sonunda kendi başlarına cesur bir şekilde o koltuğa oturmaları için hekimlerin bu davranışlarına değecek olduğuna inanıyorum. Bu iki taraf için de daha huzurlu olacaktır.
Çocukların kurdukları bağ gibi duyguları da çok masum. Bazen zorlansak da size hayran kalabilecek bir çocuk olacak karşımızda. Doktor abi, abla olarak çok güçlü bir sevgiyle hatırlanacağına inanıyorum.
Yazımı buraya kadar okuduğunuz için size ve bu şansı bize tanıyan Etkin Kampüs ailesine çok teşekkür ederim umarım size bir şeyler katabilmişimdir.
Bu yazı ilginizi çektiyse, A’dan Z’ye bir Diş Hekimliği Zirvesi’ne hazır mısınız? Birbirinden değerli 8 eğitmenimiz diş hekimliğinin birçok alanına dair bilgilerini bizlerle paylaşacak. Diş Hekimliğinde dijital dönüşümden mezuniyet sonrası yol ayrımlarına, Adli Diş Hekimliğinden klinik yönetimine ve sağlık hukuku gibi daha birçok konuda konuşmak üzere bizlerle olacaklar. Bütün bunları tek etkinlikte görmek istersen burası tam sana göre! Gel beraber öğrenelim, beraber gelişelim. ”Çocuklarda Diş Hekimi Fobisi ve Diş Hekimlerinin Çocuklara Yaklaşımı” konusunun da yer aldığı bu zirveye katılmak istersen buraya tıklayabilirsin.
Damla Taşkıran
Ondokuz Mayıs Üniversitesi 1.Sınıf
KAYNAKÇA
https://www.livhospital.com/liv-hastaneleri/liv-hospital-vadistanbul/pedodonti-cocuk-dis
https://www.dentgroupkids.com/pedodonti-nedir/
https://www.tulayakkol.com.tr/dentofobi-dis-hekimi-korkusu-ile-ilgili-bilmeniz-gerekenler-1589293864-66186
https://www.semboldis.com/dentofobi-nedir
Google Görseller-Pinterest