Kitap 11 bölümden oluşmaktadır ve Bell Hooks kitabı kendi yaşantıları üzerinden anlatmıştır.
Kitap, duygusal yoksulluk içindeki kadınların ümitsizce erkek sevgisi aradığından bahseder. Kız ve erkek çocukların kendilerini bütünlüklü değer kabul görmemiş bir sevgide oldukları için erkeklere kızgın büyümeleri normal görünmektedir. Erkekler bizi sevdikleri zaman ataerkil sistemde kötü olarak geçeceklerini düşünürler. Burada erkeklerin sevgiye özlemi söz konusudur. Ataerkil sistem erkeklerin duygularını önemsemez ve duygularını bastırınca daha iyi bir erkek olduğunu öğreten bir sistemdir. Duygularını bastırmaları gerektiğini söyler. George Weingberg Why Men won’t Commit (Erkekler Neden Bağlanmak İstemez?) adlı kitabında şöyle bir açıklama yapar:” Çoğu erkek hazır mükemmel kadın arayışındadır. Çünkü bir ilişkideki sorunların aslında çözülemeyeceğini düşünür. Ufacık bir şey ters gittiğinde, sıvışmak konuşmaktan daha kolay görünür.” (Syf 21). Erkeklik yalanına göre gerçek erkekler acı hissetmezler. Oysaki erkeklerin canı yanar ancak susturulurlar. Ataerki sistem ile duygularını hissetmedikleri bir yaşama mahkûm edilirler. Acının olmadığı bir kültür inşa edilir. Ataerkil sistem erkeklere sadece “öfke “duygusunu öğretir ve bunu ister. Bu öfke ataerkilin pozitif ifadesidir. Sevmenin ataerkil sınırlarını aşacağına ve hayatlarının kökten iyileşeceğine değinilir. Erkeklerin sevme ve sevilmeye dair duygusal haklarını istemesi ve bunların iyileştirilmesine dair tartışmalar yapılmıştır. Çocuklara ataerkil düşünce öğretilir çünkü, hayatı düzenlemenin doğal yolu olarak görülüyor. Erkeklere duygularının saklaması ve şiddet ile iradesinin belirleneceği öğretiliyor. Bu sistemin erkeklere yarar sağladığı düşünülüyor ancak bu tam tersidir. Duyguların ifade edilmesi kusur olarak algılanmakta ve yadırgamaktadır. Erkeklere sevgiden daha çok zevklerini kullanabilmeyi öğretiyorlar. Seks erkekler için olmazsa olmaz şeklinde inandırılıyor. Kültürümüzde bu ‘erkek bunu yapmak zorunda’ varsayımı şeklinde yatmaktadır. Tecavüz konusu olduğunda ise kadınlar baştan çıkarıcı kıyafet ve davranışlarının ortaya atılmasıyla suçlanıyor. Erkeklerin kadınlara, güçsüz ve zayıf erkeklere hükmetmesi gerektiğini öğretiyor. Bu mantık bir yandan, feminist düşünürlerin ” tecavüz kültürü ” dedikleri şeyi üretmiş oluyor. Bakıldığında çoğu erkeğin kadınlara kızgın olduğunu görüyoruz. Aslında bu kızgınlık kadınlara değil sonsuz cinsel doyum vaadini gerçekleştiremeyen ataerkiye içten içe duydukları öfkenin kadınlara yansımış halidir. Ataerkil cinselliğe daha fazla tatmin yolu bulma umuduyla daha fazla cinselliğe yönelme ve daha fazla şiddet uygulama mecburiyetine körükler.
Genel olarak baktığımızda da ataerkil kültür erkekleri ele geçirmiştir. Çocuklara bu öğretileri ve güçlü olmanın iyi bir erkek olduğu söyleniyor. Erkekler hep bir baskı altındadır. Ağlayamaz, sevgilerini gösteremez, kendilerini ifade edemezler. Bell Hooks aslında bu kitapla erkeklere daha güzel bir hayatın nasıl sunulacağını anlatıyor. Erkeklere karşı toplumdaki eleştirilere değinmiş; erkeklerin otorite peşinde koşmasındansa ruhlarını hayatlarında daha çok açığa çıkarmaları gerektiğini anlatmıştır. Aslında erkeklerin de bu sisteme şikâyeti vardır ancak ne yapacaklarını bilmemeleri; nasıl davranmaları gerektiğini bilmemeleri anlatılmıştır. Erkekler ataerkil sistem ile birçok role zorlanır ancak doğalmış gibi yaparlar.
Günümüze baktığımızda çoğu insan için normal olarak gözüken hareketler aslında toplum adı altında bize dayatılan ataerkil sistemdir. Birçok kız ve erkek çocuğuna küçüklükten öğretilen davranışlar mevcuttur. Kızlara ev işi, dikiş verilirken; erkeklere öfke, dövüş, kendini savunmak, duygularını gizlemek gibi şeyler öğretiliyor. Kadınların erkeklere mecbur olduğu anlatılıp, gösteriyor. Oysaki ataerkil sistem erkekle kadının eşitsizliğini öne çıkaran faktörlerden birisidir. Örneğin kadın evde yemek yapar, çocuk bakar, çamaşır yıkar ancak erkek ise gündüz gitti iş ile eve geldiğinde hizmet bekler. Kitapta ataerkil sistem çok güzel bir şekilde anlatılmıştır. Günümüzde de hala bu sistemin etkilerini görmekteyiz. Örneğin ‘erkekler ağlamaz ‘ cümlesine baktığımızda erkeklerin duygularını saklaması gerektiği, dışa vurdukları zaman diğer erkekler tarafından küçük düşürüleceği, dalga geçileceği düşünülür. Kısacası ataerkil sistemin onlara fayda sağladığı düşünülüyor ama aslında daha çok kaybediyor ve daha çok içlerindeki duyguları dışa vuramayışlarına öfkeleniyorlar. Bell Hooks ise bu öfkenin sevgiyle dineceğini öne sürüyor.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/etcader/issue/40465/457864
EtkinKampüs, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği etkinliklerle sadece akademik değil, aynı zamanda mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Etkin Kampüs’ün öğrencilere sunduğu fırsatlar, onların alanlarındaki potansiyelini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oluyor.
Etkinliklere ulaşmak için tıklayın.
Kampüs temsilciliği hakkında detaylı bilgiye erişmek için tıklayın.
YAZAR:
Ebru Ertürk
Giresun Üniversitesi Sosyoloji 4. Sınıf
