fbpx

Durkheim ve İntihar: Bir Sosyolojik Olgu Olarak İntihar

Emile Durkheim, sosyolojinin kurucularından biri olarak, toplumsal fenomenleri inceleyerek toplumun işleyişini anlamaya çalıştı. “İntihar” adlı eseri, toplumsal bağların ve toplumsal yapıların intihar oranları üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışmadır. Durkheim, intiharın bireysel bir eylem olarak algılanmasının yanıltıcı olduğunu, aslında toplumsal bir olay olduğunu savunur. Ona göre, intihar oranları bireylerin psikolojik faktörlerden çok toplumsal faktörlere bağlıdır. Toplumun yapısı, bireylerin yaşadıkları durumlara verdiği tepkileri belirler ve dolayısıyla intihar oranları da toplumun yapısına göre değişir.

Durkheim’in “İntihar” adlı eseri, sosyolojinin temel metinlerinden biridir. Kitapta Durkheim, intihar olgusunu inceleyerek, toplumsal faktörlerin intihar üzerindeki etkisini açıklamaya çalışmıştır. Durkheim’e göre, intiharın nedenleri bireysel değil, toplumsal nedenlerdir. Bireysel nedenlerin intihar üzerindeki etkisi çok sınırlıdır. Bunun yerine, intihar oranlarındaki değişiklikler, toplumsal değişimlerden kaynaklanır. Durkheim, intihar oranlarının dört farklı türü olduğunu belirlemiştir: Bencil, Elcil, Anomik ve Kaderci. Bencil intiharlar, kişinin toplumla bağı düşük olduğunda meydana gelir. Elcil intiharlar ise tam tersi, kişinin toplumla bağı çok yüksek olduğunda meydana gelir. Anomik intiharlar, toplumsal düzenin çöküşü veya değişikliği sonucu ortaya çıkar. Kaderci intiharlar ise kişinin toplumsal düzenin baskısı altında ezildiği durumlarda meydana gelir. Durkheim, intiharın toplumsal bir olgu olduğunu savunarak, sosyal yapı ve normların insan davranışlarını belirlediğini ve intihar oranları üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, intiharın önlenmesi için toplumsal yapı ve normların düzenlenmesi gerektiğini öne sürmüştür.

Durkheim, intihar oranlarının bireysel faktörlerden ziyade toplumsal faktörlere bağlı olduğunu savunur. Yani, bir insanın intihar etme olasılığı, toplumsal yapılar ve sosyal normlar gibi dış etkenlerle ilişkilidir. Durkheim, intihar oranlarındaki farklılıkların üç tür nedeni olduğunu iddia eder: toplumsal bağışıklık, bireysel mutluluk ve toplumsal baskı. Durkheim’e göre, toplumsal bağışıklık, bir toplumun üyelerinin birbirleriyle olan bağlarının ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır. Bireysel mutluluk ise kişinin kendi yaşamına olan memnuniyeti ile ilgilidir. Son olarak, toplumsal baskı, bir toplumun üyelerinin ne kadar yüksek bir baskı altında olduğuna bağlıdır. Durkheim, bu üç faktörün her birinin farklı toplumlarda intihar oranları üzerinde farklı bir etkisi olduğunu gösterir. Örneğin, toplumsal bağışıklık düzeyi yüksek olan toplumlarda intihar oranlarının daha düşük olduğunu, bireysel mutluluk düzeyinin yüksek olduğu toplumlarda ise intihar oranlarının daha yüksek olduğunu savunur. Durkheim’in intihar teorisi, sosyolojide toplumsal yapıların bireylerin davranışları üzerindeki etkisini gösteren önemli bir çalışmadır. Bu bakımdan intihar olgusu, toplumsal yapıların insan davranışlarını nasıl şekillendirdiği konusunda önemli bir tartışma başlatmış ve sosyolojide birçok araştırma ve tartışma yaratmıştır.

Muhammet Reşat Demir
Harran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi
Linkedln: https://www.linkedin.com/in/resat-demir-ab08931a2

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap