fbpx

Fizyoterapi’de Riskli Yenidoğanın Önemi

Fizyoterapi’de Riskli Yenidoğanın Önemi

Yenidoğan dönemi, bebeğin gelişiminin en hassas aşamalarından biridir. Ancak bazı bebekler, doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası çeşitli risk faktörlerine maruz kalarak “riskli yenidoğan” olarak değerlendirilir. Riskli bebek tanımı, 37 haftanın altında doğan prematüre bebekleri, 42 hafta ve üzerinde doğan postmatür bebekleri ve düşük doğum ağırlığına sahip bebekleri kapsar. Doğum yaşı, bebeğin natal dönemde geçirdiği sürenin uzunluğunu tanımlar ve annenin son menstrüasyon periyodundan bebeğin doğumuna kadar olan hafta sayısıyla hesaplanır. Ayrıca değerlendirmede APGAR skorlama sistemi, yenidoğan bebeklerin doğum sonrası fiziksel durumlarını değerlendirmek için kullanılır ve genellikle bebeğin yaşamının 1., 3. ve 5. dakikasında uygulanır.

Riskli yenidoğanlar genellikle prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı, doğum travması, genetik hastalıklar veya merkezi sinir sistemi bozuklukları gibi nedenlerle gelişimsel risk taşır. Bu tür durumlar, kas tonusu bozuklukları, refleks anormallikleri ve motor becerilerde gecikme gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle erken fizyoterapi müdahalesi, bebeğin sağlıklı gelişimini desteklemede kritik bir rol oynar. Riskli bebeklerin değerlendirilmesi geniş bir alanı kapsar. Çocuğun yaşına uygun gelişim seviyelerindeki problemlerinin tanımlanması, motor gelişim problemleri için riskli çocukların takibi, tedavi programının hazırlanması ve etkinliğinin belirlenmesi için oldukça önemlidir.

Fizyoterapi, riskli yenidoğanların nöromotor gelişimini destekleyerek ilerleyen yaşlarda karşılaşabilecekleri engelleri en aza indirmeyi hedefler. Değerlendirmede fiziksel ve fonksiyonel seviyeyi belirlemek temel adımdır. En yaygın kullanılan değerlendirme yöntemleri şunlardır:

  • Dubowitz değerlendirmesi (yenidoğanlar için)
  • Hammersmith Bebek Nörolojik Değerlendirmesi
  • Prechtl Analizi ve Touwen Bebek Nörolojik Değerlendirmesi

Bu değerlendirme yöntemleri, nöromotor gelişimin belirlenmesinde önemli rol oynar. Riskli bebeklerde motor gelişim takibi oldukça önemli olduğundan, farklı değerlendirme testleri de uygulanmaktadır.

Bazı çalışmalarda, prematüre bebeğin kaba ve ince motor gelişim alanlarının etkilendiği bulunmuştur. Bu bebekler gelişimsel gecikmeler, kas-iskelet sistemi problemleri ve nörolojik rahatsızlıklar açısından yüksek risk taşır. Ayrıca prematüre bebeklerde morbidite, uzun dönem hastanede kalma süresi ve ölüm riski daha fazladır. Tam da bu noktada fizyoterapi, erken müdahale ile bebeğin sağlıklı gelişimine katkıda bulunarak hayat boyu sürebilecek komplikasyonları en aza indirmeyi amaçlar.

Yüksek riskli ve prematüre bebeklerde pozisyonlama, fizyoterapinin en önemli basamaklarından biridir. Özellikle prematüre bebeklerde ilk dönemlerde doğru ve destekleyici pozisyonlama, 24. aya kadarki motor gelişimi destekleyerek uzun vadeli olumlu etkiler sağlar. Ayrıca pozisyonlama, bebeğin üzerindeki stresi azaltarak motor kontrolünü iyileştirir. Postürü sağlamada dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • Postürün korunması
  • Vücut organizasyonunun sağlanması
  • Enerji ve ısının korunması
  • Bebeğin kafa şekli ve cilt bütünlüğünün korunması

Bebek için en uygun pozisyonlama belirlenerek gelişimi desteklenmelidir. Ayrıca yan yatış, yüzüstü, sırtüstü ve oturma pozisyonları, bebeğin gelişimine farklı açılardan katkı sağlayan önemli yöntemlerdir.

Handling (terapötik tutuş) teknikleri, riskli bebekler için özel bir fizyoterapi yöntemi olup, omuz elevasyonunu azaltmak, alt ekstremite ekstansiyonunu dengelemek ve boyun/gövde hiperekstansiyonunu önlemek gibi amaçlarla uygulanır. Ayrıca, ebeveynlerin bakım sırasında bebeğe nasıl destek olabileceğini öğretir ve onların güvenini artırır.

Kaba ve ince motor becerilerin gelişimi, fizyoterapi açısından oldukça kritiktir. Dinamik sistemler teorisine göre gelişimin her alanı, bebeğin iç ve dış etkenlerinden etkilenmektedir. Bu nedenle kaba motor becerilerin gelişimi, bebeğin kognitif, ince motor, dil ve psiko-sosyal gelişimini de etkilemektedir. Fizyoterapi sürecinde, bebeğin hareket gelişimini destekleyen egzersiz yöntemleri uygulanmalıdır.

İnce motor becerilerin geliştirilmesi, bebeğin el gelişimini desteklemenin yanı sıra kognitif, algısal ve duyusal gelişime de katkı sağlar. Bebeğin destekleme, oturma, kalkma, yürüme ve hareket etme becerilerinin gelişmesi için el fonksiyonlarının iyi çalışması gerekir.

Riskli yenidoğanlarda oral motor eğitim de fizyoterapide çalışılması gereken önemli alanlardan biridir. Çünkü beslenme, duyusal ve oral-motor beyin yollarının oluşumu ile yutma refleksinin başlamasıyla anne karnında gelişmeye başlar. Bu süreç seviye seviye ilerler. Örneğin, bebek pütürlü besinlerden elle tutarak yediği besinlere geçerken gelişim basamaklarını tamamlamalıdır.

Bunun yanı sıra, beslenme sürecinde yaşanabilecek zorluklar, nörolojik bir hasarın erken belirtilerinden biri olabilir. Uzun süreli beslenme problemi yaşayan yenidoğanların mutlaka takibe alınması ve uygun fizyoterapi müdahalesi ile desteklenmesi gerekir. Oral motor eğitimi, beslenme sürecini kolaylaştırarak bebeğin genel gelişimine katkı sağlar.

Riskli yenidoğanların sağlıklı bir gelişim süreci geçirebilmesi için erken fizyoterapi müdahalesi kritik bir rol oynar. Fizyoterapi programları, bebeğin ihtiyacına göre bireyselleştirilmiş olup, hareket gelişimini destekleyen özel egzersizler, duyu-motor entegrasyon çalışmaları ve refleks modifikasyon teknikleri içerir.

Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşımın önemi büyüktür. Fizyoterapistler, pediatristler, nörologlar ve ergoterapistlerle iş birliği yaparak, riskli bebeklerin en iyi şekilde desteklenmesini sağlar. Erken müdahale programları, nöroplastisiteyi artırarak beyin gelişimini olumlu yönde etkileyebilir. Çeşitli klinik çalışmalar, bu tür uygulamaların yalnızca motor becerileri değil, bilişsel ve duyusal gelişimi de desteklediğini göstermektedir.

Sonuç olarak, fizyoterapi, riskli yenidoğanların gelişiminde hayati bir rol oynar ve bebeğin sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için kritik bir müdahale alanıdır. Güncel araştırmalar doğrultusunda bu alandaki gelişmeleri takip etmek ve en iyi uygulamaları hayata geçirmek büyük bir gerekliliktir.

  • Kaynakça:

Riskli Bebeklerde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Doç. Dr. Nilay Çömük Balcı, Dr. Öğr. Üyesi Özgün Kaya Kara

 

Hatice Nur Arslan

İnönü Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü

4. Sınıf Temsilcisi 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap