‘Sağlık önce ağızdan başlar’ sözünü duymayanımız yoktur. Öyle ki, diş hekimlerinin sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu da biliriz. Diş hekimliği; insan sağlığına ilişkin olarak dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının teşhisi ve tedavisiyle ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etme yetkisi olan tıp dalıdır.
Günümüzde Türkiye’de diş hekimliği akademik alandaki zorluğu ile bilinen eğitimlerden biridir. En az 5 yıl eğitim sürecini içeren bu bölümü başarıyla bitiren öğrenciler (namıdiğer diş hekimleri), insan hekimleri gibi ‘doktor’ akademik unvanı ile diploma almaktadırlar. Ayrıca diş hekimleri yüksek lisans diploması alarak mezun oldukları için doğrudan doktora ya da uzmanlık yapma haklarına sahiptirler.
Peki böylesine uzun ve yorucu bir eğitime sahip diş hekimliğinin evrimi ya da bugünkü konumuna nasıl geldiği hakkında bilginiz var mı? M.Ö. 7000’deki orijinal diş matkabından modern ortodontik tedaviye kadar, diş hekimliğinin evrimine biraz göz atalım. 🙂
Araştırmacılar Neandertallerin 130.000 yıl önce ilkel diş hekimliği aletlerini kullandığını öne sürdüler. Fakat bulunan en eski kanıtlar M.Ö. 7000 yıllarında yaşamış olan İndus Medeniyetine ait insan kalıntılarında oldu. Bu insan kalıntılarındaki bazı dişlerde delikler gözlendi ve bunların kasıtlı olarak ‘çakmaktaşı matkap uçları’ kullanılarak açıldığı belirlendi. Dişlerdeki hafif çürük, araştırmacılara hastaların diş çürümesinden kurtulmak için dişlerini deldirdiklerini düşündürdü. Ayrıca burada dikkatimizi çeken diğer önemli bir nokta ise ‘diş matkabı’. Evet, çok ilginçtir ki henüz tekerlek ve yazı bulunmadığı dönemde diş matkabının yapıldığını görüyoruz.
M.Ö. 5000 yıllarına baktığımızda bir Sümer metni, diş kurtlarının diş çürümesine neden olduğunu tanımlıyordu, bu fikrin yanlışlığı ise, inanılması güç, 18. yy.a kadar kanıtlanamadı. Öyle ki Yeni Çağ döneminde yaşamış olan Aztekler bile acı biberi çiğneyip kurdu öldürerek dişi tedavi edebileceklerine inanırlardı.
M.Ö. 3000 civarında diş eti hastalığını ilk kez ortaya koyan Mısırlı Hesi-Re, “Diş Hekimlerinin Şefi” adıyla anılan en eski diş hekimlerinden biri oldu. Ayrıca Mısır’da diş yaralanmalarını, hastalıklarını ve ağrılarının çarelerini anlatan papirüsler bulundu.
Yine araştırmalarda bulunan M.Ö. 2000’lere ait olduğu düşünülen kafataslarının diş köklerinin yakınında, apseleri boşaltmak amacıyla küçük delikler açıldığı görüldü.
İlk diş değiştirme girişimi ise eksik dişlerin hayvan dişleriyle değiştirildiği ve kordonla yerine bağlandığı M.Ö. 600 civarında Fenike’ye dayanmaktadır.
Antik Yunanistan’da yaşayan Hipokrat’ın yazılarında diş sürmeleri, hastalıkları ve tedavi metotları ile ilgili birçok bölüm vardır. İlk dişin ana rahminde oluştuğu, doğumdan sonra anne sütü ile beslenmeyle geliştiği, daimi dişlerin 7. yaş dolaylarında sürdüğü, başka bir hastalık olmazsa ömür boyu ağızda kaldıkları bilgileri ona aittir.
İlkel toplumlar basit diş hastalıklarının tedavisi için yeni yöntemler geliştirmiş olsalar da geleneklerinden ya da dini nedenlerle dişlerini tahrip etmeye devam etmişlerdir. Eskimo kadınlarının çeşitli nedenlerden dolayı ayıbalığı derisini çiğneyerek zaman içerisinde dişlerinin damak seviyesine kadar aşınması ya da bazı Güney Amerika yerlilerinin piranalara benzemek ve vahşi bir görünüm elde etmek amacıyla dişlerini törpülemeleri buna örnektir.
M.S. 166 ila 201 yılları arasında, Etrüskler dişleri onarmak için diş köprüleri ve altın kronları ilk kullananlardır.
Orta Çağ’a doğru ilerleyen MS 700 yılına tarihlenen Çin’den bir tıbbi metin, en eski diş amalgamları olan ‘gümüş macunu’nun kullanımından bahseder.
İslam devletlerine geldiğimizde Kuran’ın diseksiyonu yasakladığına inanıldığından ameliyat yapılmadı. Bunun yerine şifalı bitkiler ve ilaçların kullanımı yoluyla iyileşmeye güvenildi; ağız hijyenine sıkı sıkıya bağlı kalarak koruyucu diş hekimliği en önemli hale geldi. Ayrıyeten diş hekimliğinin İbn-i Sina tarafından yazılan El-Kanun fi’t-Tıb’da ve Orta Çağ’ın en büyük cerrahı olarak kabul edilen Al-Zahrawi’nin Al-Tasreef’i gibi birçok ünlü tıp kitabında tartışıldığını görmekteyiz.
Aslında Orta Çağ ve hatta 19. yüzyıl boyunca, diş hekimliği kendi başına bir meslek değildi ve genellikle diş prosedürleri berberler veya pratisyen hekimler tarafından yapılıyordu. Berberler diş çekmekle sınırlıyken diğer cerrahi işlemler hekime bakıyordu.
Yakın tarihlere geldiğimizde modern ‘Diş Hekimliğinin Babası’ olarak tanınan Fransız cerrah Pierre Fauchard’u görmekteyiz. 17. yy.ın sonlarında diş hekimliğinde kullanılabileceğini düşündüğü, genellikle saatçilerin, kuyumcuların ve hatta berberlerin aletlerini uyarladı. Diş dolgusu fikrini ve diş protezi kullanımını ilk kez ortaya attı, şekerden gelen asitlerin diş çürümesine yol açtığını belirledi. Ayrıca diş tellerini de tanıttı, başlangıçta altından yapılmış olmalarına rağmen, dişler tellerin şeklini izleyeceği için dişlerin pozisyonunun düzeltilebileceğini keşfetti. İlk kez diş bakımı ve tedavisi için kapsamlı bir sistemi tanımlayan etkili kitabı The Surgeon Dentist’i yayınladı.
Fauchard’dan sonra diş hekimliği çalışmaları hızla genişledi. 19. yüzyılda bilimde büyük ilerlemeler kaydedildi . 1840’ta ilk diş hekimliği koleji olan Baltimore Diş Cerrahisi Koleji açıldı. Türkiye’de de ise ilk kez İstanbul Diş Hekimliği Okulu 1908 yılında Tıp Fakültesi dekanı Cemil Topuzlu tarafından kuruldu.
Günümüzde kök kanalları, diş restorasyonu, çekim, implantlar ve diş düzeltme gibi prosedürler güvenli ve hatta bazen ağrısızdır. Lokal anestezi, röntgen ve modern diş hekimliği ekipmanları sayesinde, diş sağlığı söz konusu olduğunda bugün diş hekimlerinin emrinde bir teknoloji cephaneliği var. Görünen o ki diş hekimliği, ilkel çakmaktaşı matkaplardan ağrısız modern tekniklere kadar çok yol kat etti ve etmeye devam ediyor. California San Francisco Üniversitesi’nin bildirdiğine göre gelecekte lazerler boşlukları henüz oluşmaya başlamadan önlemeye yardımcı olmak için kullanılabilir bile.
Gelişime tüm hızıyla devam eden, benim de içinde bulunacağım bu kutsal meslekte her yeniliği takip edeceğimize ve hep birlikte daha ileri götürmeye çalışacağımıza inanıyorum. Heyecanla ve özveriyle çalışmaya ve araştırmaya devam 🙂
Okuduğunuz ve vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Başka içeriklerde görüşene dek sağlıkla kalın. Son olarak dişlerinizi fırçalamayı unutmayın 🙂
Çağla Topkaya
İstanbul Kent Üniversitesi İngilizce Diş Hekimliği 2.Sınıf
Kaynakça
- History of Dental Surgery in Edinburgh (PDF), hosted on the Royal College of Surgeons of Edinburgh website. Page accessed 11 December 2007.
- “History of Dentistry: Ancient Origins”. American Dental Association. Archived from the original on 5 July 2007. Retrieved 9 January 2007.
- NBC News (2008). Dig uncovers ancient roots of dentistry.
- “https://tr.wikipedia.org/wiki/Di%C5%9F_hekimi 19 Aralık 2022”
- Connor Ralph A, Ring Malvin E, Kamen Saul, Dorfman Jeffrey. Britannica. “https://www.britannica.com/science/dentistry”
- Wynbrandt, J. (2000). The Excruciating History of Dentistry. New York: Griffin.
- Efeoğlu Ahmet. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi. https://dishekimligi.istanbul.edu.tr/tr/content/fakultemiz/tarihce 2021
- Türk Diş Hekimleri Birliği. “https://tdb.org.tr/sag_menu_goster.php?Id=3444 24.02.2023”