fbpx

GÜNÜMÜZÜN POPÜLER HASTALIĞI: ERTELEMEK

Erteleme hastalığı: kişinin yapması gereken işleri yapmaktan kaçınması ve son güne ötelemesidir. “Yarın başlarım”, “Nasılsa daha vakti var”, “Acelesi yok” cümleleriyle kişi, beyninde kendini rahatlatır ve yapması gereken işi son saatlere kadar erteler. Ertelemek, kişinin kendini düzenleme çabasının başarısızlığı nedeniyle ortaya çıkan bir davranıştır. Bu davranış İngilizce’de “Procrastination” olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde gelişen teknoloji ile insanlar daha umursamaz ve üşengeç hâle gelmişlerdir. Dijitalleşmenin yayılması ve teknolojiye ulaşım imkânlarının artmasıyla doğru orantılı olarak insanların hareket ve düşünme kabiliyeti de eksilere düşmüştür. Günün büyük bir çoğunluğunu sosyal medya hesaplarına harcayan insanlar hâliyle işlerini sürekli ertelemektedir. İnsanlarda yaş ve cinsiyet fark etmeksizin ortaya çıkan bu hastalık, motivasyon eksikliğinden de kaynaklanmaktadır. Motivasyon eksikliği kendisini yetersiz hissetmek, başarısızlıktan korkmak, bir işin yapımına dair kaygılara sahip olmak gibi sonuçlar da doğurur. İşini erteleyerek son güne bırakan kişi, strese girer ve öfke problemi yaşar. Bu durum insanın önce kendi psikolojisine daha sonra da sosyal ilişkilerine zarar verir. Erteleme eğiliminde bulunan bireyler genellikle üşengeç, zaman yönetimini iyi beceremeyen ve yapacağı işle alakalı olarak yeterli donanıma sahip olmayan kişilerdir. Mükemmeliyetçilik, çocukluk döneminde otoriter ebeveynle büyümek, başarısızlıktan korkmak ve bireye uygun olmayan işlerin sorumluluğu ertelemenin başlıca sebepleridir. Erteleme hastalığı çocukluk çağında otoriter ebeveynle büyümüş olan bireylerde daha çok görülmektedir. Bu tip aileler çocuklarını sürekli eleştirir ve önlerine aşılması zor kurallar koyar. Sürekli olarak kendini ispat etmek zorunda olan çocuklarda kaygı bozuklukları ortaya çıkar. Çocuk yaşta takdir görmek için çabalayan kişiler, yetişkinlik dönemine geldiklerinde erteleme hastalığı ile karşı karşıya kalırlar. Aslında bu tam olarak etki-tepki meselesidir. Çocukken bastırılan duygular, yetişkinlik döneminde kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.”. Yani birey, ertelemeyi bir nevi tepki ve başkaldırı olarak görür. Söz konusu bireylerde, ertelenen işin son teslim tarihi yaklaştıkça öfke ve sinir gibi tepkiler görülür. Dolayısıyla erteleme nedeniyle kişinin keyfi de kaçar.”

Peki ertelemekten nasıl kurtuluruz?

  • Ertelenen işin neden ertelendiği hakkında düşünmek ve not almak.
  • Her şeyi aynı anda yapmaktan ziyade bir yapılacaklar listesi oluşturmak.
  • Gün içerisinde en mutlu hissedilen zamanda yapılacak işe başlamak.
  • Yapmak istenmeyen bir iş ise “Hayır” demeyi öğrenmek.
  • Yapılması gereken iş bittiğinde alınacak takdiri hayal etmek.

 

Erteleme hastalığının ortaya çıktığı bu çağa teknoloji çağı adı verilmektedir. Bu çağın çocukları ise dijital yerliler olarak adlandırılmaktadır.  Teknoloji ve sosyal medya yüzünden  işlerini sürekli yarım bırakan bireyler öncelikle kendilerine inanarak yukarıda bahsettiğimiz ipuçlarından yararlanabilirler. Ertelemeyi hayatlarından çıkaran kişiler dijitali daha etkin kullanır hale gelirler. Dolayısıyla dijitalokuryazarlık da güçlenmiş olur. Son olarak dijital yerliler yani gençlerde görülen erteleme hastalığı ortadan kalktığında dijital göçmenler ile yani daha geleneksel düşüncelerle uyum sağlarlar.


Şevval Parlak
Sakarya Üniversitesi 2.Sınıf 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap