Kutlanmaya değer olan günler vardır. Doğum günleri, yıldönümleri, mezuniyetler gibi. Bu günler bazen kişisel, bazen de toplumsal olarak kutlanır. Ama yalnızca kadınlar günü hem kişiye hem de topluma hitap eden bir gündür. Çünkü; o gün her kadın özeldir. Her kadın anılmayı hak eder, diğer günlerde olduğu gibi o gün de sevilmeyi ve var olduğu için değerli hissetmeyi hak eder.
Ben bir kadınım. Kadın olmanın bütün zorluklarını ve kolaylıklarını, çirkinliklerini ve güzelliklerini, acısını ve tatlısını biliyorum. Eminim ki bütün kadınlarımız biliyordur ve hayatlarının belli dönemlerinde benimle aynı hisleri paylaşmışlardır. Söylenene göre biz narin varlıklarmışız. Duygularımızla hareket edermişiz. Korkarmışız, sığınma ihtiyacı hissedermişiz ve hatta kimilerine göre güçsüzmüşüz. Benim, ve benimle birlikte binlerce kadının söylemek istedikleri vardır bu görüşlerle ilgili eminim ki. Ben başlayayım, sizler bu anlamlı günde sokaklarda benimle birlikte daha fazlasını söylüyorsunuzdur zaten.
Öncelikle bizlerle gurur duyduğumu söylemek isterim. Gücün kelime anlamı biz kadınlarız. Evet, narin varlıklarız. Nezaketin ve kibarlığın art niyetli olarak anılmadığını düşünecek kadar da iyi niyetli. Güler yüzlüyüzdür de aynı zamanda. Bu durumun da art niyet olarak anılmadığını düşünecek kadar üstelik. Hatta inanır mısınız bilmem ama duygularımızla da hareket ederiz. Bu konudaki söylemlere katıldığımı belirtmek isterim. Biz kadınları farklı kılan da budur. Duygularımızla hareket etmemize, hatta bu durumun çoğu zaman bize ters tepki olarak dönmesine ve bizi yaralamasına rağmen vazgeçmeyiz. Çünkü biz; gücümüzü hiçbir zaman kullanılması gereken bir algı olarak görmeyiz. Çoğu zaman gücümüzü birbirimizden de alırız. Birbirimizi anlarız. Anlar ve ona göre davranırız.
Hayatta var olduğumuz gibi, iş dünyasında da varlığımızı yıllar geçtikçe arttırmaya ve katlamaya devam ediyoruz. Evdeki işlerimizi yapabildiğimiz gibi, iş dünyasında da bulunduğumuz süre boyunca bize verilen görevleri eksiksiz yerine getirebiliyoruz. Yönetici, doktor, mühendis, avukat ya da hangi meslek grubundan olursak olalım, yaptığımız her işi layıkıyla yapabiliyoruz ve mesleklerimizi icra ederken duygularımızı gerektiğinde geri plana atabiliyoruz. Baskıya ve mobinge uğrasak da, pes etmemeyi öğrenecek kadar üstelik.
Biz, kadınız. Geçmişten günümüze çoğu kez susturulmaya çalışılsak da, ayakta kalmayı ve sesimizi duyurmayı her zaman başardık. Bazen geç kaldık, bazen görülmedik, bazen duyulmadık ama durmayı bir an bile düşünmedik. Çünkü; ne yazık ki, bizim için hayat hiçbir zaman kolay olmadı. Biz de savaşmayı öğrendik.
Biz, kadınız. Şiddetin her türlüsüne karşı çıktık ve hiçbir zaman boyun eğmedik. Kendimizi ve sevdiklerimizi şiddetten korumak için çoğu zaman duygularımızı geri plana attığımız bile oldu, ki bunun ne kadar zor olduğunu deneyimledik.
Biz, kadınız. Dayanışma nedir çok iyi biliriz. Yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak kendimizi geliştirmeyi, iş dünyasında da var olabilmeyi, aynı zamanda evimizi de idare etmeyi, ilerleyen zamanlarda anne olduğumuzda üzerimize bir sıfat daha eklendiğinde onun da üzerinden gelebilmeyi ve eksileriyle, artılarıyla bunu en iyi şekilde başarabilmeyi, hayatı olduğu gibi kabul edebilmeyi ve empati yapabilmeyi çok iyi biliriz.
Kadınlar çiçek değildir. Kadınlar kadındır. Doğduğumuz andan itibaren üzerimize yüklenen onlarca sıfat var. Kız, bayan, anne, eş… Ama bizler her şeyin ötesinde bir insanız. Eşitliği istiyoruz ve bunun için savaşıyoruz. Kabul edilene kadar da savaşmaya devam edeceğiz. Her kadının hak ettiği değeri gördüğü, sokakta rahatça gezebildiği, giydiği kıyafetin teşhircilik olarak anılmadığı ve en önemlisi öldürülmediği nice kadınlar gününe.
Biz kadınız, kalbimizle hissettiğimiz her şeyi başarabilecek gücümüz var.
Gücünü her daim kalbinden alan tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun.
Sevgi ile,
Adlarının bu satırlara sığmayacağı, ama asla da unutmayacağımız, ortadan kaldırılan bütün güzel ve güçlü kadınlar, iyi ki vardınız. Sizlerin kadınlar günü çok ayrı kutlu olsun. Varlığınız hala bizimle.
Anıt Sayaç: https://anitsayac.com/
YAZAR:Aleyna Güntop
Etkin Kampüs Eski Türkiye İİBF Blog Koordinatörü
Linkedin