fbpx

Küresel Isınmanın Göz Sağlığına Etkileri

Son yüzyılın en önemli sorunlarından biri olan küresel ısınmayı hepimiz duymuşuzdur. Halk arasında iklim değişikliği olarak bilinen küresel ısınma aslında nedir ve etkileri nelerdir?

Küresel ısınma Klimatologların tanımına göre atmosfere yayılan sera gazlarının neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklara verilen isimdir.

Aslında sera etkisi atmosferdeki gazların güneşten gelen ısıyı tutmasıyla sonuçlanan doğal ve olması gereken bir durumdur. Sera etkisini oluşturan gazlar bir örtü tarafından tutularak yeryüzünün sıcak kalmasını sağlamaktadır. Eğer bu örtü olmasaydı güneşten gelen gazlar Dünyayı normalin üstünde ısıtırdı ve geceleri de çok fazla soğuk olurdu böylece canlı yaşamını elverişli bir ortam olmamış olurdu.

Küresel Isınma ve Havadaki Zararlı Gaz Partiküllerinin Zararları

Peki küresel ısınma nasıl oluşur; Kömür doğalgaz petrol gibi fosil yakıtların yanması sonucunda bu yakıtlardan metan, ve karbondioksit gibi zararlı gazlar atmosfere yayılır ve sera etkisinin artmasına neden olur. Ve böylece Dünyaya gelen güneş ışınları daha fazla geçirilir bu durumda Dünyadaki ortalama sıcaklığın artmasına neden olur ve küresel ısınma ortaya çıkar.

Kutuplardaki buzulların eridiğini görüyoruz bunun neticesinde deniz suyu seviyesi artıyor ve kıyı alanlarının su altında kalmasına yol açıyor. 1.960 yılından bu yana kar örtüsünde %10 oranında azalma meydana gelmiştir. Sıcaklığın artmasıyla yeryüzüne büyük miktarda su kütleleri buharlaşıp atmosfere karışıyor ve sıcaklık basınç farkından dolayı şiddetli rüzgarlar açığa çıkıyor. Bazı bölgelerde ise kasırga, sel gibi doğal afetler meydana geliyor. Mevsimlerin daha bizler farkında olmadan değiştiğini görüyoruz bu durum hayvanların ve çevrenin adapte olmasını engelliyor hatta bazı hayvan ve bitki türlerinin neslinin tükenmesine yol açıyor. Küresel ısınma sadece hayvanları ve bitkileri etkilemiyor bizler üzerinde de çok fazla olumsuz etkisi bulunmakta. Özellikle iklim değişikliğiyle birlikte meydana gelen hava kirliliği sonucunda kalp ve akciğer kadar göz sağlığımız da büyük ölçüde etkileniyor.

Havadaki zararlı gaz partiküllerindeki artış özellikle gözün ön yüzeyinde tahriş, kızarıklık, yabancı cisim hissine yol açar ve tedavi ihmal edildiğinde görme bulanıklığına hatta görme kaybına kadar gidebilir.

Bu sorunla kontak lens kullananlar daha çok etkileniyorlar çünkü havadaki toz ve partiküller lense yapışıyor ve gözde allerjik problemlere, göz kuruluğuna ve görme sorunlarına neden olabiliyor.

Sera gazlarının atmosfere yayılmasıyla beraber ozon tabakası incelmektedir. Bu durumda Güneşten gelen ultraviyole ışınlara daha fazla maruz kalmamıza neden olur ve göz sağlığımızı büyük ölçüde etkiler. Yaz aylarında dünyaya ulaşan ultraviyole ışın miktarı kış aylarına oranla 3 kat fazladır.

Uzun süre maruz kalınan ultraviyole ışınlar ise gözle bazı hastalıkları tetiklemektedir. Kornea tabakasında kuruluk, kaşıntı, batma yanma, ağrı ya da kanlanma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bununla birlikte ultraviyole ışınların gözümüze daha ciddi etkileri de vardır.

Ultraviyole ışınlar göz kapağı daha ince olduğu için cilt yüzeyinde hasara hatta kansere de neden olabilir. Gözleri açık tutamama, yaşarma, hassasiyet ve gözde et oluşumuna neden olabilir. Gözün beyaz kısmında (sklera) sarı renkte kabarıklıklar oluşabilir. Katarakta Güneş ışınlarına fazla mağruz kalınmasıyla ortaya çıkar.

Çocuklarda ise güneş ışınlarına karşı daha hassaslardır çünkü göz merceğinin ultraviyole ışınları süzebilme yeteneği, yetişkinlerden daha azdır.

Göz Sağlığı Zararlı Ultraviyole Işınlardan Nasıl Korunur?

  • Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandırmalı ve nemli tutmalıyız. Böylece göz kuruluğunu da oluruz.
  • Ekran süresini azaltmalıyız.
  • Rüzgarlı havalarda gözyaşı buharlaşmasını en aza indirmek için gözlük kullanmalıyız. Yaz aylarında güneş gözlüğü kış aylarında kullanılan kar gözlüğü ise ultraviyole ışınlarının göze olan maruziyetini azaltmaktadır.

Ama önemli olan küresel ısınmaya karşı alacağımız önlemlerdir.

Doğaya iyi davranmalı eğer imkanımız varsa yeni fidanlar dikmek, enerjiden tasarruf etmek, kullanmadığımız teknolojik aletleri kapatmalıyız güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz ya da geri dönüşüme önem verip plastik poşet ya da benzeri ürünlerin kullanımını azaltabiliriz.

Yaren Küçüközer
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik 3. Sınıf

KAYNAKÇA:

https://dergipark.org.tr

https://medipol.com.tr

https://www.incitas.com.tr

 

 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap