NFT nedir?
Türkçesi ‘Değiştirilemeyen tokenlar’ yani NFT’ler (Non-Fungible-Tokens), ana akım olan en son kripto para birimi fenomedir. ‘Değişebilen’ varlıklar olan dolar, hisse senedi, bitcoin veya altın külçelerinin aksine NFT’ler ‘değiştirilemez’ varlıklardır. Her bir NFT, benzersiz, özgün ve eşi benzeri olmayan dijital ürünleri ifade ediyor. Yani sizin elinizdeki bitcoin ile başkasının elindeki bitcoin aynı değerdir. Ancak her bir bitcoinin farklı değerde olduğunu düşünün. O zaman bu artık bir dijital para birimi olmaktan ve transfer aracı olmaktan çıkıyor. NFT’yi Bitcoin ya da Ether gibi kısaca kripto para olarak adlandırılan diğer blockchain temelli varlıklardan ayıran en önemli özellik de budur. NFT’lerin eşit değer karşılığında başka NFT’lerle değiş tokuş edilememekte. Ya da daha küçük değerlere ayrılmasının yani bozdurulması mümkün olmamakta. Kısacası, dijital sanat eserlerinin imzalı formatları NFT’lerdir. Bu nedenle de eserler ‘kripto sanat’ olarak anılıyor.
“Sahiplik” sağlıyor
NFT’ye örnek olarak; yaratıcı dijital sanat eserleri, ses kayıtları, videolar, spor kartları, internetteki domain adı ve IP adresi olarak bulunan sanal arazi parçaları, dijital dosyaları veya kriptopara birimi için kullanılan cüzdan adları verilebilir. Tüm bu dijital dosyaların kendileri sonsuz bir şekilde yeniden üretilebilirken, onları temsil eden NFT’ler temel blok zincirlerinde izlenir ve alıcılara sahiplik kanıtı sağlar. Ethereum, Bitcoin Cash, Flow, vb. gibi yaygın blok zincirlerinin her birinin NFT kullanımlarını tanımlamak için kendi token standartları vardır.
NFT nasıl ortaya çıktı?
Aslına bakılırsa NFT yeni çıkmadı, teknolojik altyapısı 2010’ların ortalarından beri varlığını sürdürüyor. Ancak ana akımın NFT ile tanışması 2017 yılı sonlarında oldu. Bu tarihte CryptoKitties isimli bir site, kullanıcılarına “sınırlı üretim dijital kedileri satın alma ve besleme” hizmeti sunmaya başladı. Sitenin kullanıcıları ödemelerini de kripto paralar ile yapıyordu. Günümüzde kripto paraların değeri rekorlar kırarken, bu paralar üzerinden işlem yapıp büyük kâr eden yatırımcılar gözlerini NFT’lere dikti. “Everydays — The First 5000 Days” kadar olmasa da birçok illüstratör, video ve grafik sanatçısının eserleri de akıllara durgunluk verecek fiyatlara alıcı buluyor.
NFT nasıl yapılır?
NFT, bir sanat eseri gibi bir dosyanın KnownOrigin, Rarible veya OpenSea gibi bir NFT açık artırma pazarına yüklenmesiyle oluşturulur. Bu dijital deftere kaydedilen dosyanın kripto para birimi ile satın alınabilen ve yeniden satılabilen bir NFT olarak kopyasını oluşturur. Bir sanatçı, bir eseri temsil eden NFT’yi satabilse de, sanatçı eserin telif hakkını elinde hala bulunduruyor olur. Bu nedenle aynı eserin daha fazlasını yani NFT’sini yaratabilir ve satabilir.
Herhangi bir eseri NFT olarak yükleyen bir kişinin, kendisinin orijinal sanatçı olduğunu kanıtlaması da gerekmiyor. Bu yüzden asıl sanatçının izni olmadan o sanatçının eserini NFT olarak kullanan birçok insan olmuştur.
Günümüzde Rarible (Digital Collectibles), Opensea (Digital Marketplace), Nifty Gateway (Digital Art), superRare (Digital Art), Enjin (Gaming), Decentraland (Virtual Reality) gibi birçok NFT platformu üzerinden dakikalar içinde kendi NFT’nizi oluşturmanız mümkündür. Bir NFT oluşturmak için dijital cüzdanınızın olması yeterli olacaktır.
NFT nasıl satın alınır?
NFT almak için öncelikle Ether ya da World Asset eXchange gibi bir kripto para gerekiyor. En yaygın NFT paralarından biri Ether olmakla birlikte, her platform kendi dijital cüzdan hizmetini kendi seçiyor. Sanal karakter ve video oyunu satışlarında World Asset eXchange kullanımı daha yaygın.
OpenSea, Nifty Gateway, Yellowheart, NBA Top Shot en yaygın online NFT pazarları. Bu plaftormlardan alınan NFT’ler yine buradan satılabiliyor. Uzmanlar piyasaya yeni gireceklere bu birincil el piyasaları kullanma ve doğrudan satıcıdan alım yapma tavsiyesinde bulunuyor. Zira süreci bilmeyenler için ikinci el piyasalarda dolandırılma riski çok yüksek. Aslına bakılırsa bu risk en güvenilir piyasalarda bile bulunuyor. Dolayısıyla onaylanmış satıcılardan alım yapmak çok önemli. Uzmanlar burada geleneksel borsalardakine benzer şekilde hareket edilmesini ve getirisi güvenilir objelerin satın alınmasını tavsiye ediyor.
NFT’nin kullanımı
NFT’ler tıpkı Bitcoin ve diğer kripto para birimleri gibi, blockchain (blok zinciri) teknolojisini kullanıyor ve yapılan alışverişler bu teknoloji üzerinden kayıt altına alınıyor. Özel bir şifreleme yöntemiyle harfler ve rakamlardan oluşan 40 karakterlik koda dönüştürülen NFT’lerin hiçbiri diğerinin aynısı değil. Benzersiz özellikleri ve hakikilikleriyle birbirlerinden ayrışıyorlar. Bu nedenle koleksiyon objesi vazifesi görüyor ve çoğaltılamıyorlar.
NFT ile sanat eseri arasında nasıl bir bağlantı var?
Son dönemde yaşanan NFT alım satım patlaması büyük oranda sabit görseller, GIF’ler, şarkılar, videolar gibi dijital sanat varlıklarını kapsıyor. En önemlisi de NFT’ler sayesinde dijital sanat eserlerinin benzersizliği kanıtlandığından, bu ürünler satılabilir hale geliyor.
Sanatçılar, müzisyenler ve influencer’lar, NFT’leri kullanarak geçmişte ucuza ya da parasız dağıtılan dijital varlıkları paraya dönüştürme yetisine sahip hale geldiler. Dahası dijital dünyada bir çalışmanın hakikiliğini ve kaynağını ispatlamanın gittikçe daha zor hale gelirken, NFT’ler sayesinde bir dijital dosya ile yaratıcısı arasında kalıcı bir bağ kurulmuş oluyor.
NFT’yi satın alınca dijital sanat eserini de satın almış oluyor muyum?
Üzgünüz ama hayır! NFT’yi satın alan kişi, şu anki yasal düzenlemelerle eserin telif hakkını satın alamıyor, o esere erişebilecek tek kişi olma hakkına da sahip olmuyor. Eserin sahibi isterse ürettiği içerik ya da ürünün kopyalarını da üretebilir, bunları da ayrı ayrı NFT’ler halinde orijinal eserler olarak satabilir. Ücretsiz olarak internette de paylaşabilir. Son dönemde satılan ürünlerin birçoğunu da bugün hala internette kolayca ve ücretsiz olarak bulabilmek mümkün. Satın almış olduğunuz tek şey, milyonlarca dolar para karşılığında “gerçekliği kanıtlanabilir bir şey”e sahip olma hissidir.
Bu durumu, Amerikalı sanatçı Beeple’ın işlerini bilen ve beğendiği için dijital sanat eserini satın alan ilk kişi olan Rodriguez Fraile, bunu neden yaptığına ilişkin sorulan soruya verdiği yanıtla açıklayabiliriz:
“Louvre Müzesi’ne gidip Mona Lisa’nın fotoğrafını çekebilirsiniz ve telefonunuzda buna sahip olabilirsiniz, ama bunun hiçbir değeri yok. Çünkü o dijital versiyonun kaynağı ya da geçmişi yok. Ancak o dijital verinin arkasında kim olduğunu ve kime ait olduğunu kanıtlayabiliyorsanız işte bu onu çok çok değerli hale getiriyor.”
Beeple milyonlarca dolar kar elde etti
Dünyaca ünlü müzayede salonu Christie’s de NFT varlıkları açık arttırmaya çıkarmaya başladı. Beeple takma isimli Mike Winkelmann’ın videosu da Christie’s aracılığı ile satıldı. Beeple’ın tamamen bilgisayar ile oluşturulmuş 10 saniyelik videosunda üstü sloganlarla kaplı dev bir Donald Trump figürü yere düşerek parçalanıyor. Ekim 2020’de sanat koleksiyoncusu Rodriguez bu 10 saniyelik kısa videoyu 67 bin dolara blockchain kullanarak satın aldı.
Rodriguez istese bu videoyu internette bedavaya istediği kadar seyredebilirdi ancak videoyu bir NFT olarak gören koleksiyoner bir anda videonun gerçek bir varlık olarak algılanmasına yol açtı. Farklı koleksiyonerler ve yatırımcılar videoya talip oldular ve sonuçta Rodriguez aynı videoyu geçtiğimiz hafta blockchain ile 6,6 milyon dolara (50 Milyon TL) satıldı.
Yine dijital sanatçı Beeple’ın yukarıdaki eserinde ise kendisinin eseri yayınladığı tarihe kadar yaptığı tüm çalışmaları yer alıyor. Beeple’ın bu eseri ise 66 milyon dolara (yaklaşık 500 milyon TL’ye) satıldı.
NFT piyasası ne boyutlara ulaştı?
L’Atelier BNP Paribas ve Nonfungible.com’un hazırladığı NFT Report 2020’ye göre, NFT piyasası 2020 yılında yüzde 299 büyüyerek 250 milyon doları aşmıştı. Ancak 2021’nin ilk birkaç ayında yaşanan satışların yılın geri kalanı için de bir gösterge olduğunu düşünürsek, 2021’de piyasa çok daha büyüyecek gibi görünüyor. CryptoSlam’e göre, sadece şubat ayında büyük NFT platformları tarafından neredeyse 500 milyon dolarlık satış yapıldı. Kripto paralarının popülerliğinin artması da NFT piyasasının büyümesine katkıda bulunuyor.
NFT’ler neden bu kadar pahalı?
NFT’nin değer kazanmasıyla kripto paraların değer kazanması aynı prensiplerle ilerliyor. NFT sayısı çok az ve çoğaltılması da mümkün değil. Ayrıca NFT’lerin orijinalliği ve hakikiliği kesin. Üstelik bir NFT’nin ortadan kaldırılması, silinmesi ya da çoğaltılması söz konusu değil. NFT sadece kendi plaftormunda var olabiliyor ve bu şekilde blockchain üzerinde saklanıyor.
“Kripto Dolandırıcılık”
Blockchain Canavarının Saldırısı (Attack of the 50-foot Blockchain) isimli kitabın yazarı David Gerard, NFT satan kişilerin, ‘kripto dolandırıcılar’ olduğunu savunuyor:
“Bunlar her zaman oradalardı. Değersiz yeni bir sihirli fasülye icat ederek bunu paraya dönüştürmek amaçları oldu hep.” Kripto sanat pazarının bu denli hızlı yükselmesi “çakılma” olasılığı ile ilgili tahminlere de neden oluyor. Christie’s müzayede evinin eski bir çalışanı olan Charles Allsopp de, NFT alma konseptine anlam veremediğini söylüyor.
NFT sayesinde dijital sanatçılar satışlardan pay alıyor
Bu sistem sayesinde, sanatçı müzayede şirketlerini aradan çıkararak, doğrudan alıcılara ulaşabildiği gibi, satılan dijital eserin yeniden el değiştirmesi üzerinden de komisyon alabiliyor.
Tam bu noktada şu örneği verebiliriz; yaşayan en zengin ressam olan İngiliz sanatçı David Hockney’nin 2018 yılında bir resmi 90,3 milyon dolara el değiştirdi. Ancak Hockney bu satıştan hiç pay almadı. Çünkü 1972 yılında aynı resmi 18 bin dolara satılmıştı.
Müthiş rakamlara el değiştiren NFT sertifikalı dijital varlıkların satışlarının ulaştığı çılgınlığı, yatırım balonu olarak görenlerin sayısı hiç de az değil.
Satılmış olan diğer NFT’ler
- “Elon Musk’ın sevgilisi” olarak da tanınan şarkıcı Grimes da “War Nymph” adını verdiği 10 parçadan oluşan dijital koleksiyonunu 5,8 milyon dolara sattı. Satış sadece 20 dakika sürdü.
- Yine şubatta ABD’li oyuncu Lindsay Lohan, kendi fotoğrafını 17 bin dolara sattı. Lohan’in fotoğrafı kısa süre içinde 57 bin dolara bir kez daha alıcı buldu.
- Ocak ayında LeBron James’in rakip oyuncuların atışlarını blokladığı anlardan oluşan yaklaşık 10 saniyelik bir video NBA Top Shot tarafından 100 bin dolara satıldı. Bu platformun minik NBA videoları ve oyuncu kartları üzerinden yaptığı satışın toplamı 270 milyon doları buluyor. Alıcılardan Michael Levy’nin 175 bin dolara aldığı basketbol kartlarının bugünkü değeri 20 milyon dolar civarında. Öte yandan CryptoSlam’e göre sadece 11 Mart’ı 12 Mart’a bağlayan gece NBA Top Shot’ta 10 milyon dolarlık satış gerçekleşti.
- Dallas Mavericks’in sahibi yatırımcı Mark Cuban’ın bir tweet’i de 952 dolara gitti.
- Youtuber Logan Paul, NFT ile kendi dijital pokemon kartlarını 38.500 dolara sattı.
- Üzerinde Gucci logoları olan bu hayalet çizimi, açık artırma platformu NiftyGateWay’deki Danny isimli bir kullanıcı tarafından 3.600 dolara satıldı. Trewor Andrew adında bir dijital sanatçı tarafından hazırlanan GIF, sahibi Danny tarafından, aynı platformda tam 16.300 dolardan yine satışa koyuldu.
- Mesut Özil, bu işle ilgilenen Genies Wearable ve Marvel film afişlerini tasarlayan dijital sanatçı Bosslogic ile anlaşma yaparak tasarladığı “Mesut Özil Next Chapter Boots ve The Kit”koleksiyonu, Şubat 2021’de NiftyGateWay adındaki bir platform üzerinden açık artırma ile satıldı. Ayakkabı 1.886 dolar, forma ise 2.525 dolara yeni sahibine ait oldu.
NFT’ler bize neyi ifade ediyor?
Aslına bakılırsa her şey NFT olabileceği için elinde hakiki bir içerik ya da ürün olan herkes de sahip olduğu o hakiki şeyi NFT’ye dönüştürüp değer yaratabilir. Yukarıda satışı gerçekleşmiş örneklerden gidersek, Türkiye’de milyonlarca kez izlenip paylaşılan “Artis ne arar la bazarda” videosunun orijinali bir NFT olabilir. Aynı şekilde Ekşi Sözlük kurucusu Sedat Kapanoğlu, 15 Şubat 1992’da “pena” başlığına yazdığı sözlük tarihinin ilk entry’sini NFT haline getirip satabilir.