fbpx

Nutrisyonel Mikronütrientlerin Önemi 

Nutrisyonel Mikronütrientlerin Önemi 

Mikronutrientler, vücudun büyümesi, gelişmesi ve bakımı için gerekli olan ve minimum miktarlarda ihtiyaç duyulan bileşiklerdir. Mikronutrientler vitaminler ve minarellerdir. (örneğin demir, çinko kalsiyum, A, D, E, K vitaminleri gibi) 

Mikro besinlerin çoğunu vücudumuz üretemez bu sebeple dışarıdan alınması gerekmektedir. Makro besinler kadar çok olmasa da düşük düzeyde ihtiyacımız vardır ancak bu düşük olan düzeyin vücudumuzda çok önemli bir yeri bulunmaktadır. 

Hem makro besinler hem de mikro besinler enerji, metabolizma ve bedensel işlevler için gereklidir ancak makrolar enerjiyi sağlarken, mikro besinler onları vücutta dağıtmak için metabolik süreçlerde yer alır. 

Miktarları çok küçük olsa bile yoklukları tehlikelidir. İnsan vücudundaki fizyolojik işlevlerin sürdürülmesinde çeşitli rollere sahiptirler. Bu önemli işlevlerden bazıları: Kanın pıhtılaşması,  kemik ve diş sağlığı, kas kasılması, beyin gelişimi, bağışıklık sistemi fonksiyonları ve enerji  üretimi mikro besinlerin etkilediği olaylardır. Bu nedenle yeterli alımları çok önemlidir ancak  fazlası zararlı hale gelebilir. 

VİTAMİNLER: 

Vitaminler doğal olarak iki formda bulunur: Suda çözünen vitaminler ve Yağda çözünen  vitaminler. 

Suda çözünen vitaminler vücut sıvıları yoluyla kolayca kaybolur, bu nedenle düzenli olarak  yenilenmeleri gerekirken yağda çözünen vitaminler karaciğerde ve yağlı dokularda birikir. 

MİNARELLER: 

Mineraller, insan vücudunda normal metabolik işlevleri sürdürmek için gerekli olan temel  kimyasal elementler olarak kabul edilir. Mineraller iki türe ayrılır: makromineraller ve  mikromineraller.  

Makromineraller vücut tarafından daha büyük miktarlarda gereklidir, mikromineraller ise eser  miktarda gereklidir 

ÖNEMİ: 

★Bu mikro besinlerdeki eksiklikler önemli bir küresel sağlık sorunudur. Çocuklarda zayıf  fiziksel ve zihinsel gelişime, hastalıkların kötüleşmesine, zihinsel geriliğe, nöral tüp  defektlerine, körlüğe, anemilere, üretkenlik ve potansiyelde genel kayıplara neden olabilir. 

★Hamile kadınlar ve küçük çocuklar, mikro besin eksikliği geliştirme açısından en büyük risk  grupları arasında yer alır. Bunun nedeni yalnızca düşük diyet alımı değil, aynı zamanda  hamilelik ve çocukluk dönemi gibi belirli yaşam evrelerinde artan fizyolojik gereksinimlerdir.  

★Mikronütrient seviyelerinizi düzenli kontrol ettirmek önemlidir. Bunun için bir doktor veya  diyetisyen ile görüşmeniz faydalı olabilir. Bu uzmanlar, besin eksikliklerinizi tespit etmek için  testler yapabilir ve eksiklik durumunda uygun takviyeler önerebilir. Ancak, doktorunuza  danışmadan yeni bir takviye kullanmamalısınız.

★Multivitaminler, mikro besinleri artırmak amacıyla en yaygın kullanılan takviyelerdir. Bu  takviyeler, tek bir dozda çeşitli besinleri içerir. Bunun dışında, tek bir mikro besin içeren  takviyeler de mevcuttur.  

★Besin eksikliklerinin değerlendirilmesi, birçok kronik semptomun ve sağlık durumunun altta  yatan nedenini belirlemede önemli bir adımdır. Mikronütrient eksikliklerinin düzeltilmesi, bir  kişinin sağlık sorunlarını kısmen veya tamamen çözme potansiyeline sahiptir. 

★Takviyeler sağlıklı beslenmenin bir parçası olabilir ancak ‘besinlerle vücuda almanın’ yerini  tutamaz. 

Kullanılmadan önce bu konuda uzmana başvurulmalı ve fazlasının da zararları olabileceği  unutulmamalıdır.

 

Zeynep Ece Açıkgoz

Gazi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

3. Sınıf Temsilcisi


Diyetisyenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayacak, gerçek vaka analizleriyle bilgi ve deneyim kazandıracak Vakalarla Diyetisyen Zirvesi seni bekliyor! Alanında uzman isimlerden ilham al, vaka incelemeleriyle pratik bilgilerini güçlendir ve mesleğinde fark yarat. Bu eşsiz zirvede yerini almak için hemen kaydol! 🚀✨

Detaylar ve kayıt için tıkla!

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap