Özgeçmiş, CV ya da tam açılımıyla curriculum vitae… Siz ona her ne derseniz deyin, o sizin hayat hikayenizi değiştirecek. Doğru ve özenle hazırlanmış bir CV sizi kesinlikle o işe sokmaz ama onun aracılığıyla mülakata gidebilirsiniz. Bu adımda CV’nizden daha fazla mucize beklemeyin, gerisi sizin mülakatta yaratacağınız harikalara kalıyor. “Yaa çok iyiydi özgeçmişim bayağı iyiydi ama alınmadım.” dediğinizi duyar gibiyiz. Belki de sen de herkes gibi CV hazırlarken o hataları yapıyorsundur. Belki de o pozisyon için yeterince donanımlı değilsindir belki de rakiplerinin CV’leri seninkinden daha iyidir. Hayalindeki işe bir adım daha yaklaşmak, rakiplerini elemek ve o mülakata çağrılmayı istiyorsan CV’nde yapmaman gereken hataları senin için sıraladık.
CV’de yalan olmaz!
Yapılan bir ankete göre işverenlerin yarısından fazlasının CV’de yalan bilgiler bulduğunu doğruladı. Adayların çoğu yeteneklerine, sorumluluklarına, çalışma tarihlerine, meslek unvanlarına, akademik derecelere, dil becerilerine, neredeyse her bölüme bazı süslemeler ekleyerek CV hatası yapıyor. Niteliklerini abartmak cazip gelebilir, ama hoş değil. Artı, CV’nizde doğru olmayan bilgiler vermenin bazı gerçek sonuçları vardır. Sadece iş bulma şansınızı kaybedebilirsiniz. CV hazırlarken dikkat edilmesi gereken diğer noktalarsa iş deneyimlerinizin, mezuiyet tarihlerinizin tarihlerinin doğru olmasıdır.
Çin seddi tadında CV’ler…
Ne var bu kadar anlatacak? Sen daha çok yazdın diye daha çok okunmayacak ya da daha tecrübeli olduğun düşünülmeyecek. Uzmanlar ve yazarlara göre ideal bir öz geçmiş 2 sayfayı geçmemelidir. Ancak dikkat edilmesi gereken şey 2 sayfaya sığdırayım dolu gözüksün belki hoca daha çok not verir taktiği nasıl işe yaramıyorsa burada da işe yaramayacak. Bunun için gereksiz bilgilere yer vermemeliyiz.
Gittiğiniz her okulu CV’nize yazmak zorunda değilsiniz
Biz de senin kadar ‘Selda Bağcan İlköğretim Okulu’nun üstün eğitim anlayışını beğeniyoruz fakat bunu CV’ne yazmasan, bir ömür bağrına bassan sanki daha iyi olacak. Kimse sana gittiğin ilkokulu, ortaokulu sormayacak, eğer sen de ‘St Oswald’s CofE Aided Primary School’a gitmediysen söyleme deriz.
Kötü dil bilgisi, TDK ağlıyor…
CV’lerdeki en çok yapılan hataların başında geliyor diyebiliriz. CV’nizi hazırlarken ailenize veya arkadaşlarınıza mesaj atmadığınızı hatırlamanız gerekiyor. Yazım hatalarıyla dolu, karmaşık veya fazla kısa ve fazla uzun cümleler kurmak işverene eğitiminiz konusunda olumsuz ipuçları verir. Alışılagelmedik yazı formatlarından da kaçınalım lütfen… Peki ya senin de metinlerin CV’nde pisa kulesi gibi duruyor? O metni de bir hizalayıver üniversiteli!
Sosyal medyadaki fotoğrafları CV’ye koymak
“CV’lerde fotoğraf kullanılmalı mı, kullanılmamalı mı?” sorusu sektörel tartışmalara yol açsa da yapılan araştırmalar iyi bir fotoğrafın mülakata çağrılması üzerinde olumlu etkisi olduğunu gösteriyor. İyi bir fotoğraftan kastımız tabii ki de arkadaşlarınızla eğlendiğiniz bir geceden çekilmiş bir fotoğraf değil elbette… CV’lerde yer alan fotoğraflar genellikle iş dünyasını ciddiye almadığınızı ve profesyonellikten uzak olduğunuzu çağrıştırıyor. Peki doğru fotoğraf nasıl seçilmeli? Öncelikle sahip olduğunuz tüm sosyal medya hesaplarını unutarak işe başlayalım üniversiteli. Genellikle şirketler CV’lerde vesikalık fotoğrafların yer almasını tercih ediyor. Aman nuh tufanından kalma, fosilleşmeye yüz tutmuş vesikalık fotoğraflarınızı çöpe atın hemen. Fotoğraflarınızın yakın zamanda çekilinmiş olmasına özen gösterin. Photoshop’u da çok kaçırmayın ama…
E-posta’lardaki nicknameciler aman buraya dikkat!
Mülakatlarda yüz yüze görüşme ne kadar önemliyse özgeçmiş değerlendirmelerinde de e-posta adresi o kadar önemlidir. Çünkü hatasiz_cool_olmaz@msn.com, insaf@yahoo.com gibi e-posta adresleri özensizliği, umursamazlığı ve iş hayatını ciddiye almadığınızı gösterir. Kim umursamaz ve işini ciddiye almayan biri ile çalışmak ister ki?
Referanslara dikkat! Akrabaları yazmak… Mahalle kavgasına adam toplamıyoruz
Özgeçmişlerin bu kısmında sizleri yakından tanıyan daha da önemlisi sizinle daha öncesinde birlikte çalışmış, iş yapış biçiminizi yakından tanıyan, güvenen ve daha sonrasında diğer işverenlere sizin için iyi şeyler söyleyebilecek kişileri yazmalısınız. Aile dostlarınız elbette sizin için iyi cümleler dile getirecektir fakat referanslara aile dostlarının yazılması iş dünyası açısından kesinlikle profesyonel olarak algılanabilecek bir durum değildir. Mahalle kavgasına da adam toplamıyoruz tutup da tüm tanıdıklarını yazayım deme şimdi. Sektöründen veya çalıştığın şirketten 2-3 referans senin için yeterli olacaktır.
Müzik dinlemeyi ve kitap okumayı hala hobi zannedenlerimiz mi var yoksa?
Birçok aday özgeçmişinin hobiler bölümüne; müzik dinlemek, kitap okumak, bisiklete binmek yazmakta. Sizi diğer binlerce aday arasından farklı kılacak, düzenli olarak ilgilendiğiniz sosyal bir alan yoksa bu kısmı boş bırakmanızı öneririz.
Değer düşüklüğü yaratacak iş tecrübelerine yer vermek
Üniversite yıllarında birçoğumuz gerek maddi katkı olsun diye gerekse eğlenceli görünen mesleğimizden bağımsız yığınla işler yaptık. Size gerçek anlamda hiçbir faydası olmayan bu iş tecrübelerini CV’nize yazmak iki sayfa limitinizi aşacak ve başarılarınızın ve gerekli bilgilerinizin yerlerini çalacak. Aynı şekilde, stand hostesliği, çeviri, kitapçıda yarı zamanlı çalışmak gibi ufak işler, eğer başvurduğunuz pozisyonla bağdaşmıyorsa yazmanızda da pek fayda yoktur.
İşvereni gereksiz belgelere boğmak
Sizden istenilen sadece CV’niz bir de istenirse önyazınız. Eğer iş ilanında aksi belirtilmemişse sadece CV’nizi ve önyazınızı göndermelisiniz. “Ben yine de işimi garantiye alayım görsünler işte.” diyerek kan grubu belgesinizden diplomanıza kadar her şeyi ekleyip başvurmanıza gerek yok. İşveren, “Bu dosyalar da neymiş acaba” diye açıp bakarken gitti işte 30 saniyeniz.
Eğer aylardır yaptığımız iş başvurularından bir sonuç alamıyorsak biraz da aynayı kendimize tutmamızda fayda var. Her zaman işverenler “torpille müdürün yeğenini işe alıyorlar yaa.” dememek gerek. Belki CV hazırlarken farkında olmadan yaptığımız hatalardır asıl bizi çok uygun olduğumuz o pozisyonla buluşturamayan…
Artık “O mülakat buraya gelecek diyebilir miyiz?”
