Covid-19 salgınından 20 kat daha ölümcül olduğu varsayılan “X Hastalığı”, İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda uluslararası liderlerin potansiyel tehdit hakkında görüşmek üzere toplanacağı bir panelin odak noktası olacak. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan “X Hastalığı” tanımlaması henüz kaynağı bilinmeyen potansiyel salgın risklerini temsil ediyor.
DÜNYA LİDERLERİNİN GÜNDEMİNDE
Dünya Ekonomik Forumu’nda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ilaç şirketi AstraZeneca’nın da aralarında bulunduğu konuşmacılardan oluşan bir panel düzenlenecek.
Forumda herhangi bir sağlık tehdidi karşısında hangi yeni çabalara ihtiyaç duyulduğunun tartışılacağı “X Hastalığına Hazırlık” adlı bir toplantı yapılması planlanıyor.
“X Hastalığı”nın Corona virüsten 20 kat daha ölümcül etkileri olacağı tahmin ediliyor.
DSÖ’nün web sitesinde, “X Hastalığı, insanlarda hastalığa neden olup olmadığı bilinmeyen bir patojenden kaynaklanan ciddi bir uluslarası salgını temsil ediyor.” ifadesine yer verildi.
Amaç bilinmeyen bir “X Hastalığı”na karşı mümkün olduğunca hazırlıklı olmak.
Toronto Üniversitesi’nden biyoetik ve küresel sağlık profesörü Kerry Bowman, “X Hastalığı, Covid-19’dan daha güçlü olan çok ciddi bir hastalığın ortaya çıktığı varsayımsal bir senaryoyu temsil ediyor. Bu, hızla yayılan bir hastalık tehdidine dünyanın nasıl tepki vereceği konusunda varsayımsal bir hazırlık.” dedi.
HAZIRLIKLAR VE ÖNLEMLER
Potansiyel hastalıklara hazırlıklı olmak çok önemli olsa da hastalıkları önleme çabası da eşit derecede önem teşkil ediyor.
En büyük “X Hastalığı” tehdidinin zoonotik, yani hayvanlarda ortaya çıkan bir virüsten kaynaklanacağına inanılıyor.
Zoonotik hastalıklara bir örnek, yaygın olarak domuz gribi olarak bilinen “H1N1 influenza” virüsü.
Dünya çapında insanlar yüzünden nesli tükenen hayvanlar ve orman kaybının çarpıcı boyutları, bu tehdidi giderek daha olası hale getiriyor.
Tehdit bu kadar ciddiyken hastalığa karşı hazırlıklı olmak kadar hastalığı önlemeye odaklanmanın önemi de artıyor.
1,67 MİLYON TANIMLANMAMIŞ VİRÜS
Indian Journal of Medical Research’te 2021 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre memelilerde ve kuşlarda yaklaşık 1,67 milyon tanımlanmamış virüsün var olduğu düşünülüyor.
Bilim insanları bu virüslerin yarısının insanlara yayılma potansiyeline sahip olduğunu tahmin ediyor.
Henüz tanımlanamayan bu tehditlerin doğurduğu hastalık riski artan insan nüfusu, biyolojik çeşitlilik kaybı, değişen iklimler ve tarım için agresif arazi kullanımıyla birlikte gitikçe büyüyor.
SON KÜRESEL SALGIN: COVID-19
Küresel salgının en son örneği 2019 yılının sonlarında yayılmaya başlayan Corona virüs SARS-CoV-2.
Johns Hopkins Coronavirüs Kaynak Merkezi’ne göre virüs o zamandan beri yüz milyonlarca insana bulaştı ve dünya çapında 6,8 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oldu.
Corona virüsün insanlara nasıl bulaşmaya başladığı belirsizliğini koruyor.
Çin’de ilk Covid-19 vakalarının tespit edildiği yere yakın bir pazardan toplanan örnekleri inceleyen bilim insanları, salgının bir laboratuvardan değil hayvanlardan kaynaklandığı yönünde kanıtlar bulduklarını söyledi.